Son Dakika:
Grup toplantısına çıkardığı kişiler üzerinden tiyatro yapan, sözde ziyaretlerinde de 15 yaşındaki çocuklara, ‘’Traktörümüze mazot alamıyoruz. Çok zor durumdayız.’’ dedirten Akşener’in, ‘’Mükemmel’’ oyunculuk girişimlerini unutan İYİ Partili Gençlik Kolları Başkanı Ali Bucak, Fuat Oktay ve Binali Yıldırım’ın farkı tarihlerde ve farklı motorculara yardım ettiği görüntüler üzerinden algı yaptı. Bucak’a, ‘’Sabah akşam tiyatro çeken İP, başkalarının da aynı şeyi yaptığını sanıyor.’’ şeklinde yorumlar yapıldı. BİNALİ YILDIRIM 2019’DA KAZA YAPAN MOTOSİKLETLİYE YARDIM ETMİŞTİ Binali Yıldırım, Haziran 2019’da AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olduğu dönemde İstanbul’da trafik kazası geçiren motosikletliye yardım etmek için makam aracını durdurmuştu. Yaralanan motosiklet sürücüsünün yanına gelen Yıldırım ve ekibindeki doktor, kazazedeye ilk müdahaleyi olay yerinde yapmıştı. FUAT OKTAY DA ÇANKAYA’DA KAZA KAPAN KURYE İLE İLGİLENDİ Geçtiğimiz günlerde ise Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Ankara Çankaya’da motosikletiyle kaza yapan kuryeyle ilgilendi. Oktay, bir toplantıya giderken konvoyunu durdurup makam aracından inerek, yaralı sürücüyle ilgilendi. İYİ PARTİLİ ALİ BUCAK’TAN ALGI OPERASYONU Genel Başkanı Meral Akşener’in tiyatrolarını ve imaj düzeltme çabalarını unutan İYİ Partili Şanlıurfa Gençlik Kolları Başkanı Ali Bucak ise biri İstanbul’da diğeri ise Ankara’da olan, farklı motosikletlere yardım eden Yıldırım ve Oktay’ın görüntülerini paylaşarak, ‘’Fuat Oktay ile Binali Yıldırım’ın yardım ettiği şahıslar sanırım aynı bari başka ajanstan adama kaza yaptırsaydınız.’’ dedi. ‘SABAH AKŞAM TİYATRO ÇEKEN İP, BAŞKALARININ DA AYNI ŞEYİ YAPTIĞINI SANIYOR’ Bucak’ın paylaşımına, ‘’Sabah akşam tiyatro çeken İP, başkalarının da aynı şeyi yaptığını sanıyor.’’, ‘’Ali bey adamlar aynı değil.’’, ‘’Abi adamlar aynı değil. Ortalama bir Türk tipi bu zaten.’’ şeklinde yorumlar ile tepki gösterildi.
Cumhur İttifakı’nın adayının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olacağı aylar öncesinden açıklanırken, Millet İttifakı’nda henüz netleşen bir durum yok ancak kulislerde buna en yakın isim olarak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun adı geçiyor. Altılı masada bile henüz Cumhurbaşkanı adayının ismi netleşmezken CHP kurmayları yaptıkları her açıklamada Kemal Kılıçdaroğlu’nu işaret ediyor. CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, partisinin genel başkanının 2023 yılındaki seçimlerdeki adaylığını, Hacı Bektaş-ı Veli benzetmesiyle duyururken akılalmaz ifadeler kullandı. https://twitter.com/bugunguncel/status/1560521976501903360?s=21&t=EpmJ0Mzb0B41ljgqLjxjXg ”BENİM GÖNLÜMDE YATAN ASLAN BELLİ” CHP lideri Kılıçdaroğlu’nu Hacı Bektaş-ı Veli’ye benzeten Yıldırım Kaya, “13. Cumhurbaşkanı Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı olacak. Benim gönlümde yatan aslan belli. Tıpkı Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli gibi, aslan ve ceylanı kucağında tutacak bir isme ihtiyaç var. ”BUNUN ADI DA KEMALE ERMİŞ BAY KEMALDİR” Bu ülkede kin ve nefret tohumları ekildi. Bunu kaldırabilecek bir tek isme ihtiyaç var. Bu isim ortak akla önem veren Kılıçdaroğlu Doktrini’ni hayata geçirebilecek bir isim olur. Bunun adı da kemale ermiş Bay Kemal’dir.” diye konuştu. CHP’li Yıldırım Kaya, geçtiğimiz aylarda da Kılıçdaroğlu’nun peygamber soyundan geldiğini iddia etmişti. ”PISIRIK, SAÇMALAMA REKORTMENİ” AK Parti İzmir Milletvekili ve eski milli futbolcu Alpay Özalan, konuyla ilgili Twitter’dan yaptığı paylaşımda Yıldırım Kaya’ya tepki gösterdi. Özalan, ”CHP Milletvekili Yıldırım Kaya, Kemal Kılıçdaroğlu için “Aslan” diyor, “Hacı Bektaş Veli gibi” diyor, bir de “Kemale ermiş” diyor. Pısırık, saçmalama rekortmeni ve Türkiye düşmanlarının umudu olduğunu bilmesek inanacağız!” ifadelerini kullandı.
Ümit Özdağ başkanlığında kurulan Zafer Partisi’nde her gün yeni bir skandal patlak veriyor. Taciz, şantaj, gasp gibi suçlardan sabıkalı pek çok ismin görev aldığı partide olaysız gün yok gibi… İSTİFA ÜSTÜNE İSTİFA ABD tarafından fonlandığı iddia edilen ve Türkiye’de Fetöcü sosyal medya hesaplarının da desteğiyle ırkçı provokasyon yapan Ümit Özdağ’ın partisinde genel başkan yardımcısı dayanmıyor. Özdağ’ın neredeyse tüm genel başkan yardımcıları bir bir istifa ederek olay iddialarla partiden ayrıldı. İSTİFALARIN ARDINDA ODALARDAN ÇIKAN BÖCEKLER Mİ VAR? Kendisini sürekli olarak ‘derin devletin adamı’ ve ‘istihbaratçı’ olarak tanıtan Ümit Özdağ’ın tüm genel başkan yardımcılarının odalarına dinleme cihazı yerleştirmek için sağ kolu olarak nitelenen ve kirli işlerinde kullandığı söylenen Adem Taşkaya’yı görevlendirdiği uzun zamandır söyleniyordu. Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan da, 8 Mart 2022 tarihli köşe yazısında Zafer Partisi’nde odalara dinleme cihazı yerleştirildiğini iddia etmişti: Partinin genel başkan yardımcılarının odalarına takılan bir duvar saati düşünün… Kötü bir malzemeden yapılan, üzerinde Atatürk çiziminin ve parti logosunun olduğu ay yıldızlı bir saat… Ancak asıl işlevi farklı mıydı? Parti içinde endişe öyle bir boyuta gelmişti ki o saatlerin içinde “böcek”diye tabir edilen dinleme cihazı olduğunu düşünenler vardı. … Herkes tek bir ismi işaret ediyordu. Aynı partideki bir genel başkan yardımcısını… Tesadüf mü: Kime sorsanız, onunla ilgili benzer bir öyküsü vardı. “Bilişim uzmanı” diye biliniyordu. Daha önce ayrıldığı partiyi gizli kayıtlarla tehdit etmesiyle gündeme gelmişti. Başkalarının telefonlarındaki mesajları nasıl öğrenebileceğini parti yöneticilerine anlatıp duruyordu. İlginç mi, yazışmalar üzerinden nasıl suç uydurma yapılabileceğine dair medyada demeçleri de vardı. “Aylardır üzerinde çalıştığım bir sistemle WhatsApp mesaj içeriklerini değiştirebiliyoruz” diyordu. KİMLERİN SES KAYDI ALINDI? Zafer Partisi kulislerinde konuşulanlara göre başta İsmail Türk ve geçtiğimiz günlerde istifa eden Mustafa Can olmak üzere en az 6 genel başkan yardımcısının ses kayıtları elden ele dolaşıyor. Son yapılan Zafer Partisi kongresinde genel başkan yardımcılığı elinden alınan Adem Taşkaya’nın bazı ses kayıtlarını intikam amacıyla servis ettiği düşünülüyor. BİRCAN YILDIRIM SERVİS ETTİ Zafer Partisi kongresinde genel başkan yardımcılığı elinden alınan Adem Taşkaya’nın aldı iddia edilen ses kayıtlarını son zamanlardan Zafer Partisi ile ters düşen isim Bircan Yıldırım paylaştı. İşte o ses kayıtları: https://twitter.com/blrcanyildirim/status/1580628211968638977?s=46&t=Ixya2gxx8PEDIGz87Lm-Lg
Eylem yapıp öğretmenleri kariyer sınavına girmemeye çağıran sendika başkanının oyunu ifşa oldu. CHP'nin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne gittiği Öğretmenlik Kariyer Sınavı'na bazı sendikalar karşı çıkmıştı. Onlardan biri de Eğitim-İş Sendikası. Eğitim-İş, bütün şehirlerde protesto düzenlemiş, Anayasa Mahkemesi'nin esastan görüşme yapacağı gün bina önünde sözde meslek nöbeti tutarak sınavın yapılmamasını istemişlerdi. ELE VERDİ TALKIMI... Protesto için öğretmenleri sınava girmemeye davet ettiği öne sürülen Eğitim-İş 5. Dönem Başkanı ve MYK Üyesi Orhan Yıldırım, polise zorluk çıkarmış, arbede sonrası gözaltına alınmıştı. Türkiye gazetesinden Mahmut Özay'ın haberine göre Eğitim-İş Sendikası 5. Dönem Başkanı Orhan Yıldırım, Ankara Anıttepe Lisesi'nde öğretmen kariyer sınavına girdi. Yıldırım bu sınavda başarılı oldu. Böylelikle Eğitim-İş Sendikası 5. Dönem Başkanı Yıldırım'ın "başöğretmen" unvanını aldığı öğrenildi. Binlerce öğretmene protesto çağrısı yapan sendika başkanının bu tavrı tepki topladı. 66 BİN BAŞÖĞRETMEN Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yazılı Sınavı Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 16 yıl sonra yeniden yapıldı. Uzman öğretmenlik sınavında 422 bin 368 öğretmen başarılı oldu. Muaf tutulanlarla birlikte bu sayı 516 bin 974 oldu. Başöğretmenlik sınavında ise 66 bin 422 öğretmen geçti. Muaflarla bu sayı 66 bin 679 olarak açıklandı.
https://twitter.com/genelgundem/status/1602631478491463683?s=46&t=2iAHG5RrRTMiJVbtdg4LrQ 2023 Yılı Bütçesi ile ilgili TBMM Genel Kurulu’nda konuşan Saadet Partisi Konya Milletvekili ve Gençlik Kolları başkanı Abdulkadir Karaduman, CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya'yı Anadolu Gençlik Derneği'nden özür dilemesi için meclis kürsüsüne davet etti. Karaduman CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya'yı şu sözlerle kürsüye davet etti: "Son olarak değerli milletvekilleri, dün akşam bu kürsüden yapılan bir konuşmanın bir kısmını büyük bir esefle takip ettiğimi de ifade etmek isterim. Dün akşam Ankara Milletvekilimiz Sayın Yıldırım Kaya'nın sözlerinin bir kısmını hakikaten büyük bir üzüntüyle ve büyük bir hayretle takip ettim. İnancımıza, ahlakımıza, insaf ve vicdana sığmayan menfur bir saldırı üzerinden toptancı bir yaklaşımla bütün cemaatleri dernek ve vakıfları itham etmeye kalkışmak, ne adalete, ne izana, ne de vicdanla açıklanabilir. Hele ki ülkemizde milyonlarca gencin milli ve manevi değerlerle yetişmesine öncülük etmiş olan Anadolu Gençlik Derneğimizi itham etmeye çalışmak da kimsenin hakkı ve kimsenin haddi değildir. Ben bu vesileyle Sayın Kaya'yı da bu yanlıştan dönmeye ve bu kürsüde milletin kürsüsünden özür dilemeye davet ediyorum. Genel kurulu saygıyla selamlıyorum." "SÖZÜM ANADOLU GENÇLİK DERNEĞİ'NE DEĞİLDİR" Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman'ın davetinden sonra kürsüye çıkan CHP Milletvekili Yıldırım Kaya, "Sözüm Anadolu Gençlik Derneği'ne değildir." diyerek özür diledi. İşte Kaya'nın açıklamaları: "Sayın Başkan, değerli milletvekilleri. Özdemir yerine Hatip'in ismimi vererek sanırım konuşmayı ya ben iyi anlatamadım ya da kendileri dinlememiş. Ben hiçbir inancı hiçbir kimliği hiçbir düşünceyi asla aşağılamadım, aşağılamam. Ama burada çok açık ve net bir şekilde. Milli Eğitim Bakanlığı'yla protokol yapan dernek ve vakıfların tamamına dönük eleştirel değil, bakana döndüm dedim ki bu protokolleri iptal et. Çünkü Milli Eğitim Bakanlığının bir milyon iki yüz elli bin öğretmeni var. On binlerce çalışanı var. Milli Eğitim Bakanlığı kendi işini kendisi rahatlıkla yapabilir. Vakıfların, derneklerin siyasal düşüncesi beni ilgilendirmiyor. Ama beni ilgilendiren Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinin hiçbir derneğe, hiçbir vakfa peşkeş çekilmemesi gerekir. Buradan çok açık ve net şunu da söyleyeyim özellikle özellikle Anadolu Gençlik Derneği'nin diğer derneklerle aynı özellikte olmadığının altını çiziyorum. Sözüm Anadolu Gençlik Derneği'ne değildir. Sözüm Milli Eğitim Bakanlığı'nın imzaladığı protokolleredir. İçerik de konuşmadım. Hiç kimse, hiç kimse ama Müslümanların ibadetini ve inancını siyasetin malzemesi yapamaz." NE OLMUŞTU? CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, TBMM'de gerçekleştirdiği konuşmasında vakıf ve dernekleri hedef almıştı. TÜRGEV, KADEM, TÜGVA, İlim Yayma Cemiyeti, AGD, MGV ve diğer pek çok vakfın isminin bulunduğu kağıdı gösteren Kaya, "Milli Eğitim Bakanlığı çocuklara tecavüzlerle anılan bu tarikatlarla, bu vakıflarla protokoller imzalıyor" demişti.
CHP'li Yıldırım Kaya'nın TBMM Genel Kurul'unda vakıf ve dernekleri tecavüzcü olarak göstermesine AGD tepki gösterdi. Kaya, gelen tepkiler üzerine AGD'yi ayrı tuttuğununu belirtsede AGD'den yapılan açıklamada ifadelerin yetersiz olduğunu vurgulandı. 'HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATILDI' Anadolu Gençlik Derneği'nden yapılan yazılı açıklama:
Büyük felaketin ardından tek yürek olan Türkiye, yaralarını sarıyor. 11 şehri birden etkileyen deprem binlerce vatandaşımızı hayattan kopardı. Bazı noktalar neredeye yok olurken bütün devlet kurumları el birliğiyle bölgeyi eski haline döndürebilmek için çalışmalara başladı. Bu kapsamda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum da Adıyaman'da çalışmaları yakından koordine ediyor. Depremin ilk anından itibaren bölgede bulunan Bakan Murat Kurum, Adıyaman'ın Gölbaşı ilçesinde yeni şehir planını görüşmek üzere toplantı düzenledi. Parti ayrımı gözetmeksizin şehrin tüm paydaşları bir araya geldi. Parti ayrımı olmaksızın şehrin tüm paydaşlarının katıldığı toplantıda Bakan Kurum, yeni şehir merkezinin hangi bölgeye yapılacağı konusunda sunum yaptı. Bakan Kurum daha sonra sözü CHP'li Gölbaşı Belediye Başkanı İskender Yıldırım'a vererek bölgede yapılması planlananlarla ilgili bilgi aldı. Karşılıklı fikir alışverişlerinin yürütüldüğü toplantıda bölge halkının yaralarına merhem olmak için çalışmalara süratle başlanmasına karar verildi. Toplantının ardından CHP'li Gölbaşı Belediye Başkanı İskender Yıldırım açıklamalarda bulundu. CHP’li Gölbaşı Belediye Başkanı İskender Yıldırım, Bakan Kurum’un davetiyle katıldığı koordinasyon toplantısında deprem sonrası yapılan çalışmaların yanı sıra şehrin yeni yerleşim alanıyla ilgili görüş alışverişinde bulunduklarını açıkladı. "Bakanımız bizden şehrin nereye taşınacağı ile ilgili şehrin dinamiklerine dair fikirler aldı" Başkan Yıldırım, koordinasyon toplantısı ile ilgili yaptığı açıklamada, "Murat Kurum, ilçemizde düzenlediği koordinasyon toplantısında, şehir için neler yapılabileceğine yönelik fikirlerimizi sordu. Şehrin güney tarafının çok tahrip olduğunu anlattık. Bakanımız bizden şehrin nereye taşınacağı ile ilgili şehrin dinamiklerine dair fikirler aldı. Bize yeni yerleşim alanları için mikro bölgeleme haritasından da durumu gösterdi. Bakanımız, fikirlerimizin kıymetli olduğunu, bunu değerlendireceğini belirtti. Karar henüz kesinleşmedi, ama bizim belirttiğimiz yerlere odaklanacağını söyledi, sağ olsun” ifadelerini kullandı. "Bakanımızın ilgisinden dolayı kendilerine teşekkür ediyorum, hiçbir ayrımcılık görmedik" Bakanlığın bölgede hayatın bir an önce toparlanabilmesi için ödenek çıkardığını ifade eden Yıldırım, “Bakanlığımız, belediyemize 3 milyon lira yardımda bulundu. Bir çöp kamyonunun hızlı bir şekilde gönderilmesi talimatını verdi. Sonsuz şükranlarımızı sunuyoruz. Ben Gölbaşı Belediye Başkanı olarak bütün belediyelerimize ve Bakanımızın ilgisinden dolayı kendilerine teşekkür ediyorum. Hiçbir ayrımcılık görmedik. Milletimizle birlikte inşallah bu zorlu günleri aşacağımızı umuyorum” dedi.
Göç İdaresi Başkanlığı’ndan yapılan açıklama şöyle; “Belirli çevreler ve sosyal medya hesapları üzerinden “DEAŞ terör örgütü mensuplarına vatandaşlık verildiği” yönünde gerçekle uzaktan yakından ilgisi olmayan provokatif paylaşımların dolaşıma sokulduğu görülmüştür. Mevzubahis paylaşımlarla, Yozgat Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında DEAŞ silahlı terör örgütüne üye olma suçundan haklarında işlem yapılan ve halen cezaevinde tutuklu bulunan 6 yabancı uyruklu şahısların isimlerine yer vermek suretiyle DEAŞ terör örgütüyle irtibatlı/iltisaklı kişilerin Türk vatandaşlığı kazandıkları iddiaları ortaya atılmıştır. Yine aynı paylaşımlarda söz konusu 6 yabancı şahısla hiçbir ilgisi olmayan ancak DEAŞ terör örgütü üyesi gibi gösterilen Suriye uyruklu 2 kişinin de Türk vatandaşı olduğu iddia edilmiştir. Söz konusu bu iddialar asılsız olup iddia sahiplerinin spekülasyonlarından ibarettir. Bahse konu iddialar incelendiğinde adı geçen şahısların hiçbirinin Türk vatandaşı olmadığı tespit edilmiştir. Yozgat İl Jandarma Komutanlığınca Yozgat İl Göç İdaresi Müdürlüğüne gönderilen yazı ise DEAŞ’tan haklarında işlem yapılan 6 yabancı uyruklu şahısla ilgili gerekli tahdit kodlarının girilmesi ve infaz süreci sonrasında sınır dışı edilmelerinin sağlanmasına yönelik olup vatandaşlıkla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Bilinçli bir şekilde ve çarpıtılarak yapılan paylaşımlardan, kamuoyunda infial uyandırmak amacıyla DEAŞ’tan işlem gören yabancı uyruklu şahıslara vatandaşlık verildiği algısı oluşturulmak istendiği açıktır. Kamuoyunun sistematik olarak yalanı yayan bu kişilere ve provokatif paylaşımlara itibar etmemesi önem arz etmektedir. Bu ve benzeri paylaşım yapanlar hakkında hukuki süreç başlatılacaktır.” https://twitter.com/gocidaresi/status/1641364303549693952?s=46&t=kgYu0XH04hCo9hDKdwyLsQ
