18 Mayıs Cumartesi 2024
1 yıl önce

Zafer Partisi'nden Genel Başkan Yardımcısı İsmail Türk’te istifa etti! Türk, suç örgütü lideri Sedat Sahin’e yakınlığı ile biliniyordu

https://twitter.com/ismail_turk55/status/1578357653100560384?s=46&t=VOULFsZ2oey1XyV0qOxH4g İsmail Türk, istifasına ilişkin sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, “Değerli gönül dostlarım, ülküdaşlarım, üzülerek açıklamak isterim ki Zafer Partisindeki aktif görevlerimden istifa ediyorum. ‘Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milliyetçiliği’ uğrunda mücadelem devam edecektir! Saygılarımla..." ifadelerini kullandı. Türk, organize suç örgütü lideri Sedat Şahin’e yakınlığı ile biliniyordu! İSTİFALAR PEŞ PEŞE Zafer Partisi İstanbul İl Başkanı Mustafa Can da dün akşam istifa etmişti. Can, istifasına ilişkin sosyal medyadan yaptığı paylaşımda şunları kaydetmişti: "Geldiğim noktada kesin olarak gördüm ki siyaset bana göre olsa da ben bu siyasete göre değilim. Artık 'oy veren' olarak devam etmekle beraber Türklük için çalışacağım. Zafer Partisi'ndeki tüm görevlerimden istifa ettiğimi bildiririm. Saygılarımla"  Aynı gün içerisinde Zafer Partisi Aksaray İl Başkanı Resul Karaüzüm de il yöneticileriyle birlikte düzenlediği basın toplantısında istifasını açıklamıştı. Karaüzüm, 'toplumun inancıyla alay ettiği' gerekçesiyle görevden uzaklaştırılan eski İl Gençlik Kolları Başkanı Emrah Dağtekin’in genel başkana yakın koruma yapılmasına tepki göstererek il yöneticileriyle birlikte istifa etmişti.

1 yıl önce

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef aldı! LGBT’ye arka çıkıp, hakaret yağdırdı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘başörtüsü kanun teklifine’ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan ‘anayasa değişikliği’ cevabı gelmişti. Ayrıca aile yapısıyla ilgili olarak da Anayasa’da değişiklik yapılacağını belirtmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün ise Çekya ziyareti dönüşü gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Erdoğan’a başörtüsü konusu üzerine tekrar gündeme gelen yeni anayasa çalışmasına ilişkin “Aile yapısının korunmasına yönelik değişiklikler olacak mı?” sorusu yöneltildi. ERDOĞAN: “BİZ KİMLERİN LGBT’Cİ OLDUĞUNU BİLİYORUZ ZATEN” Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu soruya cevap olarak “Aile kavramı bizim olmazsa olmazımız zaten. Çünkü güçlü bir millet, güçlü aileden olur. Şimdi bizim bunun çalışmasını da yapmamız lazım. Çünkü son zamanlarda topluma LGBT’yi soktular. LGBT’yle birlikte de bizim aile yapımızı bunlar dejenere etmenin gayreti içerisine girdiler. Öyleyse biz olması gereken ne ise onu yapacağız. Biz kimlerin LGBT’ci olduğunu biliyoruz zaten. Ama bunu da aile olarak gelip oraya koyalım. Burada da çıksın bakalım neresinden savunacak onu da görelim” ifadelerini kullandı. KILIÇDAROĞLU, CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN HAKARET ETTİ! Kılıçdaroğlu ise Erdoğan’ın bu sözlerinin yer aldığı bir haberi Twitter hesabından paylaşarak Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında çirkin ifadeler kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret eden Kılıçdaroğlu “Beklediğim gibi Erdoğan, başörtülü kadınları rehine olarak elinde tutabilmek için, konuyu alakasız yerlere taşıdın. Samimi değilsin. Zorbasın. Milletimiz görsün istedim ve sen gösterdin. Sen kim, “Özgürlükçü Anayasa” yapmak kim. Sen yasakçısın, sen gaddarsın. Asla şaşırtmazsın” dedi. KILIÇDAROĞLU NE DİYECEĞİNİ ŞAŞIRDI! AİLE YAPISINI DEJENERE EDEN LGBT’YE “HAYIR” DİYEMEDİ Cumhurbaşkanı Erdoğan son açıklamasında da LGBT’nin aile yapısını dejenere ettiğine yönelik bir açıklama yaparak Anayasa’da ailenin korunmasına dair maddelerin olması gerektiğini ifade edince Kılıçdaroğlu, LGBT’nin adını bile anamadı, ne diyeceğini şaşırdı ve şunları söyledi: “Buradan genç muhafazakâr kadınlara sesleniyorum: Bu eril Erdoğan ve Bahçeli siyasetine ilk seçimde siyasal rehine olmadığınızı göstereceksiniz. Ben de söz veriyorum, iktidarımızın ilk haftasında hem İstanbul Sözleşmesi’ni hem de bu önerdiğimiz kanunu Anayasa’ya da geçireceğim. “Özgürlüğünü kısıtlayacak şekilde kıyafet giymek ya da giymemek gibi temel hak ve özgürlükleri ihlal edecek biçimde kadınlar herhangi bir zorlamaya tabi tutulamaz” dedik. Teklifimizden görüleceği üzere, kadınların giyimi kuşamı erkeklerin iki dudağından sonsuza kadar kurtulacak. Ayrıca beni eleştirenlere gelecek olursam, tabii ki bekliyordum eleştirilerinizi. Ve tabii ki eleştirilerin tümü başımın üstündedir. Ancak inancım şudur ki, adalet ve ekonomi birbiriyle çok bağlıdır. Kardeştir. Birbirinin ikizidir. Biri olmadan diğeri olmaz. “Benimle misiniz” diye seslendiğimde, elbette bu kanun teklifimin sadece başlangıç olduğunu bilerek seslendim. Daha büyük meseleler de var ve yürekli bir şekilde çözümler getireceğiz hepsine. Tekrar ediyorum, yürekli bir şekilde çözeceğiz. Ben siyasi ikbal düşünecek değilim. Ben siyasal hayatımın sonunda, miras olarak ardımda barışık bir Türkiye bırakacağım. Enerjisini dünya ile rekabet için harcayan bir Türkiye bırakacağım. Bu riski almak zorundayım. Başarılı olur muyum bilmiyorum… Ama deneyeceğim.”

1 yıl önce

Meral Akşener'in esnaf ziyaretleri alay konusu oldu: Ünlü komedyen Doğu Demirkol o anları böyle anlattı

Ünlü komedyen Doğu Demirkol'un İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile ilgili yaptığı bir espri sosyal medyada gündem oldu. Demirkol, Akşener'in esnaf ziyaretlerinde yaşananları esprili bir dille anlattı. Doğu Demirkol, bir stand-up gösterisinde İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in esnaf ziyaretlerine değindi. Demirkol, Akşener'in dinlediği vatandaşların söyledikleri ve Akşener'in tepkisini esprili bir dille anlatı. Demirkol'un Akşener esprisi sosyal medyada gündem oldu.

1 yıl önce

Mahsa Amini'nin adli tıp raporu çıktı! Hastalıktan ölmüş…

İran Adli Tıp Kurumu, gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybeden Mahsa Amini ile ilgili raporu yayınladı. Hastane belgelerine, beyin ve akciğer taramasına, otopsi sonuçlarına ve patoloji testlerine dayanılan raporda, Amini'nin başına ve uzuvlarına aldığı darbelerden değil, beyin hipoksisinin neden olduğu çoklu organ yetmezliğinden öldüğü ifade edildi. 8 yaşındayken beyin ameliyatı geçirdi Raporda, 22 yaşında hayatını kaybeden Amini'nin 8 yaşındayken beyin ameliyatı geçirdiği ve buna bağlı olarak beynin hipotalamus ve hipofiz bezinde adrenalin ve tiroid bozukluğu olduğu ifade edildi. Genç kadının bu nedenle hidrokortizon, levotiroksin ve desmopresin ilaçları kullandığı bildirildi. Aile kabul etmedi Amini'nin "altta yatan hastalıkları" nedeniyle gözaltındayken fenalaştığı kaydedilen raporda, "İlk kritik dakikalardaki etkisiz kalp solunum resüsitasyonundan dolayı ciddi hipoksiye maruz kaldı ve bunun sonucunda beyin hasarı oluştu." ifadeleri yer aldı. Mahsa Amini'nin ailesi ise kızlarının herhangi bir sağlık sorununun olmadığını söylemişti. Mahsa Amini'nin darbedildiği iddiası Mahsa Amini, 13 Eylül'de memleketi Sakkız kentinden ziyaret için geldiği başkent Tahran'da "ahlak polisi" olarak bilinen İrşad devriyeleri tarafından "başörtüsü kurallarına uymadığı" gerekçesiyle polis nezaretine alınarak, karakola götürülmüştü. Karakolda aniden fenalaşarak hastaneye kaldırılan Emini, 3 gün sonra 16 Eylül'de hayatını kaybetmişti. Aktivistler ‘polis döverek öldürdü’ dedi Tepkiler üzerine Tahran Polisi tarafından yapılan açıklamada, İrşad devriyesinin Emini'yi bir saatlik "brifing" için karakola götürdüğü ve genç kadının burada aniden bilincini kaybetmesi ve kalp rahatsızlığı yaşaması üzerine hastaneye sevk edildiği belirtilmişti. Sosyal medyadaki aktivistler ise polisin "aniden" bilincini kaybettiği yönündeki iddiasını reddederek, Amini'nin polis tarafından darbedildiğini ileri sürüyordu. İran devlet televizyonu görüntüleri yayınladı İddiaların ardından İran devlet televizyonu, genç kadının polis merkezine getirildiği ve karakolda bulunduğu anlardaki görüntüleri yayımlamıştı. Görüntülerde, diğer kadınlarla birlikte karakola getirilen Amini'nin, görevli bir kadınla konuştuktan sonra aniden fenalaşarak yere yığıldığı görülüyor.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kuracağız

Türkiye genelinde 4 cemevi hizmete açılırken 7 cemevinin de temeli atıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Şahkulu Sultan Dergahı ve Cemevi'nde düzenlenen Cemevleri Temel Atma ve Toplu Açılış Töreni'ne katıldı. Erdoğan burada katılımcılara hitap ederek Alevi-Bektaşi vatandaşlara yönelik atılan tarihi adımları sıraladı. Erdoğan konuşmasında, 4 önemli adımı sırasıyla şöyle açıkaldı: "Alevi-Bektaşi vatandaşlarımızın bir araya geldiği mekanların tüm meselelelerinin devlet nezdinde takibini yapacak kurumasl bir yapı kuruyoruz. Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kuruluyor 1-)Kültür ve Turizm Bakanlığımız kendi bünyesinde kuracağımız Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı, muhtarlıkalara, belediyelere derneklere bağlı cemevlerinin tamamını yönetecektir. Cemevleri giderleri devlet tarafından karşılanacak Cemevi hizmetlerinden eğitim faaliyetlerine kadar tüm çalışmalar kamu güvencesi ve desteği ile yürütülecek. Cemevlerinin aydınlatma, içme ve kullanma suyu, yapım ve bakım giderlerinin karşılanması ve imar sorunları çözülmüş olacaktır. İsteyen dedelere kadro verilecek Cemevlerinde erkan hizmetlerini yönetmekten sorumlu inanç önderlerinden talep edenlere bu kurumsal yapıda kadro verilecektir. Demokratikleşme reformlarından en önemlilerinden biri olduğuna inandığım bu adımların hayırlı olmasını diliyorum." dedi. "Hayırlı olmasını diliyorum" Erdoğan'ın konuşmasından satır başları: "Bugün burada ülkemiz genelinde inşası tamamlanan 4 cemevi açılışı, 7 cemevi temel atma töreni vesilesiyle bir aradayız. 4 cemevini kullanacak vatandaşlara hayırlı olmasını diliyorum. Bu eserlerin Alevi-Bektaşi kardeşlerimize, ülkemize kazandırılmasında emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Bunca asırdır dergahımızdan gelip geçen herkesten Allah razı olsun diyorum. Bu mekanlar aşk ocağıdır, edep ocağıdır, gönül ocağıdır. Buralar Hz. Peygamber'e ve ehlibeytine aşık olanların durağıdır. Medeniyetimize hayırlı insanlar burada yetiştirilir. Hacı Bektaşı Veli ve evlatları ocaklarımızı bu gayeyle kurmuşlardır. "Muhabbet ışığı bugün de önümüzü aydınlatmaktadır" Hak dostlarının irfanlarıyla ve nazarlarıyla kurulan bu büyük medeniyete sahip çıkmak her birimizin vazifesidir. Dünyada baki olan sadece muhabbettir ve onunla birlikte gelen mükellefiyetlerdir. Bugün karşı karşıya kaldığımız imtihanlarımızı da aşkla, muhabbetle, beraberlik, kardeşlikle göğüsleyebiliriz. Milletimiz karşı karşıya kaldığı her tehdidin üstesinden bu muhabbetle gelmiştir. Hepimizin peygamberi, hepimizin Alisi, hepimizin ehlibeyti, hepimizin Kerbelası diyoruz. Bu muhabbet ışığı bugün de önümüzü aydınlatmaktadır. Sinsi niyetlerle birliğimizi bozmak için içeride ve dışarıda çalışan pek çok kesim olmuştur. Bu aşk ateşini söndürmeye kimsenin gücü yetmemiştir. Malazgirt'ten beri bin yıldır Anadolu'yu fikren ve fiziken tahkim etmek için mücadele veriyoruz. "Ülkemizi 2023 Türkiye'sine hazırladık" Haçlılardan Moğollara kadar her saldırıyı inançla ve kararlılıkla bertaraf ederken kendi medeniyet inşamızı sürdürdük. Selçuklu'dan Osmanlı'ya oradan Cumhuriyet'e kadar istiklalimizi koruduk, sahip çıktık. Bu atılımın gerisinde ülkemize kazandırdığımız asırlık eksikleri giderdiğimiz hizmetlerimiz vardır. Eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, sanayinden tarıma kazandırdığımız her bir yatırımla ülkemizi 2023 Türkiye'sine hazırladık. Ülkemizi Türkiye yüzyılına hazırlarken milletimizin tüm kesimleriyle birliğini, beraberliğini güçlendirecek adımlara özen veriyoruz. Bugüne kadar çözümünü arzu ettiğimiz seviyede tamamlayamadığımız her mesele için gayret gösteriyoruz."

1 yıl önce

Bakanı Soylu açıkladı: İstanbul'da 8 ilçede yeni yabancı kaydı yapılmayacak

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğü’nde düzenlenen Göç Değerlendirme Toplantısı'na katıldı. Toplantıda Bakan Soylu’nun yanı sıra, İçişleri Bakan Yardımcısı İsmail Çataklı, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul İl Emniyet Müdürü Zafer Aktaş, İstanbul İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Yusuf Kenan Topcu, Göç İdaresi Başkanı Savaş Ünlü ve birim amirleri yer aldı. Yaklaşık 3 saat süren toplantının ardından İçişleri Bakan Süleyman Soylu basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Bakan Soylu, İstanbul ve Türkiye’de bulunan mülteci sayılarından ve alınan tedbirlerden söz etti. “10 MİLYON DEĞİL, 20 MİLYON DEĞİL, 25 MİLYON DEĞİL” Toplantının ardından açıklamalarda bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Bu rakamlar üzerinden spekülasyon ve bu rakamlar üzerinden aziz milletimizi tahrik, bu konularda maalesef yabancı düşmanlığına kadar varan süreçler oluşturmaya çalışıyorlar. Türkiye'deki toplam Suriyeli kardeşimizin, geçici koruma altında olarak nitelendirdiğimiz, Suriye'deki iç karışıklıktan dolayı Türkiye'ye gelen ve geçici koruma belgesi altında bulunan kardeşimizin toplam sayısı 3 milyon 646 bin 278. Açık açık söyleyeyim. 10 milyon değil, 20 milyon değil, 25 milyon değil. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ciddi bir devlettir. Belgesini, yazısını, ortaya koyabilen devlettir” dedi. “DOĞRU KENDİNİ ANLATANA KADAR YALAN DAĞLARI DEVİRİYOR” Bakan Soylu, “İkamet izniyle, yani düzenli bir şekilde Türkiye'de kalan öğrenci ikameti, çalışma ikameti, aile ikameti, yabancı şirketlerde çalışanlar, yabancı olup Türkiye'de çalışanlar, tarım alanında çalışanlar da dahil olmak üzere toplam kalanların sayısı 1 milyon 363 bin 980. Yani. Bunlar da ikamet. Bir de uluslararası koruma kapsamında olan çeşitli statülerde mülteci. O da toplam 321 bin 52. Yani tekrardan ifade ediyorum. 3 milyon 646 bin 278 geçici koruma statüsünde Suriyeli var. 10 milyon değil, 15 milyon değil. Yani bunu niçin söylüyorum? Geçen gün ziyaretime gelen arkadaşlarla İsmail Bey ile gittiler. Yaptığımız değerlendirmede onlar hakikaten Türkiye'de 15 milyon yabancı olduğunu söylediler. Demek ki, doğru kendini anlatana kadar yalan dağları deviriyor” dedi. “1 MİLYON 271 BİN 279 İSTANBUL'DAKİ TOPLAM SURİYELİ SAYISI” İstanbul’daki Suriyeli sayısını açıklayan Bakan Soylu, “İstanbul'da, Suriyeli geçici koruma statüsü kapsamında 551 bin 829 kişi. Tekrar söylüyorum. 3 milyon 646 binin 551 bin 829’i İstanbul’da. Gerek çalışma izni olsun, gerek öğrenci izni olsun, gerek aile izni olsun, gerek kısa süreli turizm ikameti olsun, bunlarla ilgili kalan kişi 715 bin 651 kişi İstanbul. İstanbul'daki iltica mülteci sayısı azdır. 3 bin 799. 1 milyon 271 bin 279 İstanbul'daki toplam Suriyeli sayısı. Yani geçici koruma statüsü, artı düzenli olarak kalan ikametli sayısı, 3 bin 799 mülteci, 1 milyon 271 bin toplam İstanbul'daki sayı” dedi.  “İSTANBUL’DAKİ SAYI 1 MİLYON 309 BİN 394’DEN 1 MİLYON 271 BİN 279’A DÜŞMÜŞTÜR” İstanbul’un geçici koruma statüsüne kapalı olduğu olduğunu söyleyen Bakan Soylu, “Suriyelilerin tekrar kaydına kapalıdır. İstanbul’da bazı mahalleler ve bazı ilçeler sadece Suriyeli değil yani bütün yabancılara kapalıdır. İstisnası var. Nedir istisnası? Eğer öğrenci o ilçede okuyorsa, üniversite öğrencisi oluyor. Bir çalışma belgesi varsa orada kalabiliyor. Yani eğer yatırımcıysa, ev almışsa orada kalabilir. Böyle birkaç istisna var. Çocuğu başka bir ildedir. Oraya intikal etmek zorundadır. Aile bütünlüğü açısından, çekirdek aile açısından orada kalabilir. Türkiye'de yaptığımız kısıtlamalardan, gerek İstanbul'da yaptıklarımızdan bir sonuç elde ettik mi? Yani bir sonuç oldu mu? Oldu. Nisan ayında İstanbul’daki yabancı miktarı 1 milyon 309 bin 394 iken son aylarda Rusya ve Ukraynalı gelmesine rağmen rakam 1 milyon 271 bin 279’a düşmüştür” dedi. “10 İLÇE YABANCI OTURUMUNA KAPALIDIR” Esenyurt ve Fatih ilçelerinin tüm yabancılara daha önceden kapalı olduğunu hatırlatan Bakan Soylu, “Küçükçekmece, Başakşehir, Bağcılar, Avcılar, Bahçelievler, Sultangazi, Esenler ve Zeytinburnu, İstanbul’da geçici korumaya zaten kapalıydı. Tüm ikamet izinlerine kapandı. Bu ilçelerde yeni bir yabancı kaydı yapılmayacak. İstisnası nedir? Öğrenciyse, kazandığı üniversite o ilçedeyse olabilir. Yatırımcı olarak ev almışsa olabilir. Hastalık meselesi var. Esenyurt ve Fatih ile beraber 10 ilçe yabancı oturumuna kapalıdır” dedi. “İSTANBUL’DA 143 BİN 450 YABANCI YAKALADIK” Alınan tedbirlerden söz eden Bakan Soylu, “En önemli aldığımız tedbir, Şubat ayı itibariyle başladığımız turizm izniyle, turizm vizesiyle Türkiye’ye gelen kimseye ikamet vermiyoruz. Ve bütün bunu kapattık. İstanbul'da çok süredir bir tarama yapıyoruz. Yani bu insanlar nerede oturuyorlar? Nasıl duruyorlar? Hepsini teyit ettik. Aynı zamanda İstanbul'da yılbaşından bugüne kadar 143 bin 450 İstanbul'da oturmaması gereken veya Türkiye'ye kaçak yollarla girmiş yabancı yakaladık. Bunların bir kısmı başka illerde oturması gerekiyor. Oraya gönderdik. Bunların yine bir kısmı Türkiye'ye kaçak yollarla girmişti. Toplam 83 bin 605 Türkiye'ye kaçak yollarla giren kaçak göçmen, yabancı yakaladık. Bunların 68 bin 210’unu da sınır dışı ettik ve bu işlerimiz hala devam etmektedir. Yani kendi ülkelerine gönderdik. Bu neredeyse yani yüzde seksenin üzerindeki bir rakamdır” dedi. “GERİ GÖNDERME MERKEZİ KAPASİTEMİZİ İSTANBUL'DA 3 BİN 200’E ÇIKARTIYORUZ” Geri gönderme merkezi kapasiteleri hakkında bilgi veren Bakan Soylu, “İstanbul'da geri gönderme merkezi kapasitemizi yılsonuna kadar 700, altı ay içerisinde ise bin daha ilaveyle bin 700, bin 500 de elimizde kapasite var. Toplam 3 bin 200’e çıkartıyoruz. Yani geri gönderme merkezi kapasitemizi İstanbul'da 3 bin 200’e çıkartıyoruz. Zaten Türkiye genelinde Avrupa'nın tamamından fazladır. Geri gönderme merkezi kapasitemiz Avrupa standartlarına göre 18 bin olarak nitelendirilmektedir. Bizde 20-22 binlik bir geri gönderme merkezi kapasitemiz var” diye konuştu.

1 yıl önce

EGM'den polis intiharları açıklaması: Oran geçen yıla göre geriledi

Emniyet Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklama şöyle; Polis intiharlarına ilişkin son dönemde ortaya atılan iddialar üzerine açıklama yapılması gereği duyulmuştur. Daha önce sayısız kez açıklama yapmamıza ve verileri kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşmamıza rağmen, Emniyet teşkilatındaki intihar oranlarına yönelik dezenformasyon girişimleri devam etmekte ancak bunlar gerçekle bağdaşmamaktadır. İntiharların önüne geçilebilmesi için adımlar atılmakta ve alınan önlemlerin sonuç verdiği görülmektedir. 2021 yılının 9 aylık döneminde (1 Ocak - 7 Ekim) 69 olan intihar sayısı, personel sayısının artmasına rağmen bu yılın aynı döneminde 44’e düşmüştür. Geçen yılın Ocak-Ekim dönemi ile bu yılın Ocak-Ekim dönemi karşılaştırıldığında yüz binde 20 olan intihar oranı, yüz binde 13’e gerilemiştir. 2016 yılında (Ocak-Ekim) intihar oranı yüz binde 18'dir. Ekonomik, psikolojik ve ailevi nedenlerin öne çıktığı Teşkilatımızdaki intihar olaylarının önlenmesine yönelik yapılan çalışmalar aralıksız devam etmekte ve bunlar hayata geçirilmektedir. 2010 yılında 105 olan psikolog sayımız, 2020 ve 2021 yıllarında yapılan yoğun alımlar ile 296’ya ulaşmış, psikolog görüşmelerine ağırlık verilmiştir. • Personelimizin her yıl en az bir defa Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimlerinde görevli Psikologlar ile düzenli bireysel görüşmeye katılımı sağlanmıştır. • Yapılan bireysel görüşmelerde risk grubunda olması muhtemel personelimizi tespit edebilmek amacıyla 132 psikoloğa “Minnesota Çok Yönlü Kişilik Envanteri (MMPI)” eğitimi verilmiştir. • “Psikolojik Danışma Hattı” ve “Nöbetçi Psikolog” uygulamasına geçilerek personelimize telefon üzerinden psikolojik destek hizmeti verilmektedir. Ayrıca Türkiye Polis Radyosu’nda, Teşkilatta görevli psikologların katılımı ile düzenli olarak ruh sağlığı konularında programlar düzenlenmektedir. Emniyet teşkilatında intiharların önüne geçilebilmesi amacıyla Motivasyon Artırıcı Çalışmalar da yapılmaktadır. Bu kapsamda; • Personelimize evlilik yıldönümlerinde bir gün izin kullandırılması ve • Personelimizin yıllık izinlerinin tamamını yaz ve kış aylarında iki dönem halinde kullanarak dinlenmesi sağlanmıştır. • Teşkilat personelimize yönelik motivasyonu ve kurumsal aidiyet duygusunu arttırıcı sosyal etkinlikler(Piknik, yemek, gezi vb.) yapılmaktadır. • Tüm sıralı amirler, personeli ile ilgilenmesi, moral ve motivasyon artırıcı çalışmalarda bulunması, iletişimini güçlü tutması konusunda bilgilendirilmektedir. • Evlilik, doğum, hastalık ve vefat gibi durumlarda Emniyet personelinin yalnız bırakılmayarak gerekli maddi ve manevi destek verilmektedir. Bilimsel Çalışmalara da ağırlık verilmektedir. Emniyet personelinin iyilik halinin devamını sağlamak ve psikolojik sağlamlığını arttırmak amacıyla Gazi ve Hacettepe Üniversitelerinin psikoloji, psikolojik rehberlik ve danışma ile psikiyatri bölümlerinden öğretim üyeleri ile bağımsız bir "Bilimsel Danışma Kurulu" oluşturulmuştur. Bizleri derinden etkileyen intihar olaylarının önlenebilmesi için yürüttüğümüz çok yönlü çalışmalarımızı bundan sonra da hayata geçirecek, mesai arkadaşlarımızın yanında olmaya dün ve bugün olduğu gibi yarın da devam edeceğiz.

1 yıl önce

Amanoslar'da PKK'ya ait depoda çok sayıda patlayıcı madde ele geçirildi

İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Hatay Jandarma Komutanlığı ve MİT Başkanlığınca, Şehit Jandarma Er Fatih Yonca Operasyonu kapsamında Dörtyol ilçesi Amanoslar bölgesi Koscakyayla kırsalında arazi araması yapıldı. Arama sırasında 1 depoda PKK'ya ait olduğu tespit edilen 32 kilo C4, 45 kilo amonyum nitrat, 17 roketatar mühimmatı, 600 piyade tüfeği mühimmatı ile çok miktarda patlatıcı madde ele geçirilerek imha edildi. Delil niteliği taşıyan malzemelere el konuldu, patlayıcı imha edildi.

1 2 ... 1266 1267 1268 1269 1270 1271 1272 ... 2675 2676