18 Mayıs Cumartesi 2024
1 yıl önce

AK Parti döneminde başlayan yurt inşaatını durduran Ekrem İmamoğlu projenin adını değiştirerek yeni bir projeymiş gibi gösterdi

İBB AK Parti Meclis Üyesi Erdem Kertişçi, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun İBB'ye ait yurt inşaatlarını iptal ettiğini açıkladı. PROJEYE AK PARTİ DÖNEMİNDE BAŞLANDI Sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Kertişçi, Çengelköy'de bulunan eğitim, kültür ve sosyal yaşam merkezinin inşaatına AK Parti döneminde başlandığını söyledi. %34 İLERLEMEYLE CHP'Lİ İBB'YE TESLİM EDİLDİ Projenin %34 ilerlemeyle CHP'li İBB'ye teslim edildiğini ifade eden Kertişçi, İmamoğlu yönetiminin önce inşaatı durdurduğunu daha sonra ise adını değiştirerek başka bir projeymiş gibi göstermeye çalıştığını açıkladı. "KARAR SENİN İSTANBUL" Kertişçi sözlerine şöyle devam etti: "13,000 m²'lik alan üzerine konuşlanacak yapı içerisinde öğrenci odaları, kütüphane, otopark, mescid, toplantı salonu gibi 10'dan fazla bölüm yapılacaktı. Dayanaksız itham ve iddialara sahne olan proje, aslından çevrilerek kulübe kulübe açılışı yapılarak ismek ve kreş olarak hizmete açılmıştır. Karar senin İstanbul" https://twitter.com/erdemkertisci/status/1578297692769628160?s=46&t=znizXAu6xsBdNa4dLXztLA

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “LGBT’yle birlikte de bizim aile yapımızı bunlar dejenere etmenin gayreti içerisine girdiler”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çekya ziyareti dönüşü gazetecilerin sorularını yanıtladı. Geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başörtüsüyle ilgili yasal düzenleme çağrısıyla ilgili konuşan Erdoğan, gündeme ilişkin çarpıcı mesajlar verdi. Dezenformasyonla mücadele yasasına ilişkin, "Aile kavramı bizim olmazsa olmazımız" diyen Erdoğan, ABD'nin GKRY için aldığı ambargo ve silah kararıyla ilgili de net konuştu. SORU-CEVAP KILIÇDAROĞLU'NUN BAŞÖRTÜSÜYLE İLGİLİ YASAL DÜZENLEME ÇAĞRISI Kemal Kılıçdaroğlu başörtüsüyle ilgili yasal düzenleme çağrısı yaptı. Siz çıtayı daha da yükselttiniz, daha geniş çerçevede anayasal düzenleme yapma çağrısıyla karşılık verdiniz ve bu Meclis’e gelecek. Sadece başörtüsü yok bunun içerisinde. Aile kurumunun korunmasını da kapsamasını ifade etmiştiniz. Nasıl bir anayasa düzenlemesi öngörüyorsunuz? Aslında Kılıçdaroğlu’nun ortaya attığı bu tez, siyaseti ne kadar bilmediğini, kendisinin bir siyaset fukarası olduğunu gösteriyor. Bir defa ortada şu anda yasal bir düzenlemeyi gerektirecek bir durum yok ki. Şu anda bu haliyle kızlarımız üniversiteye, ortaöğretime gidebiliyor mu, polis olabiliyor mu, asker olabiliyor mu? Evet. Bütün bunlar şu anda var mı? Var. Şimdi böyle bir durum ortadayken, bayram değil seyran değil, nereden çıktı bu iş? Sen dürüstsen, o zaman gel bunu Anayasa’ya alalım ki bundan sonra kimse bu işin üzerinde oynayamasın. Hemen ne yaptılar? Onun malum bir adamı var. “Desteklemeyeceğiz” dedi. Bunu söylemeye başladılar. Öyle de olsa şu anda ben çalışmayı başlattım. Adalet Bakanımın riyasetinde şu an itibarıyla gerek Bekir Bey gerek Anayasa Komisyonu Başkanım, Adalet Komisyonu Başkanım, onlar şu anda bu çalışmayı yapıyorlar. “Yanınıza milletvekili arkadaşlarımızı, MYK’den arkadaşlarımızı da alın çalışmayı hazırlayın” dedim. Devlet Bey’le de görüştüm bu konuyu. İnşallah bu işi hemen Meclis’e sunalım. Tabii ne olacak sunacağız? Anayasa değişikliği olarak. İnşallah arkadaşlar güzel bir hazırlık yapacaklar ve bu hazırlığı da Meclis’e sunacağız. "NE KADAR SAMİMİSİN, DEĞİLSİN; BUNU BURADA GÖRECEĞİZ" Sadece bu konu mu, hepsi beraber mi? Aile filan hepsi bu işin içinde. Öyle bir şey yapıyoruz ki hadi bakalım görelim seni. Bu işte ne kadar samimisin, değilsin; bunu burada göreceğiz. "AİLE YAPIMIZI BUNLAR DEJENERE ETMENİN GAYRETİ İÇERİSİNE GİRDİLER" Bir şeyi merak ediyorum. Başörtüsüyle ilgili hemen karar verip bir hamle yaptınız ve Anayasa değişikliği teklifini getirdiniz. Ancak aile yapısıyla ve ailenin korunmasına yönelik değişikliklerle ilgili bir hazırlık var mıydı? Onun kararını hemen mi verdiniz? Aile kavramı bizim olmazsa olmazımız zaten. Çünkü güçlü bir millet, güçlü aileden olur. Şimdi bizim bunun çalışmasını da yapmamız lazım. Çünkü son zamanlarda topluma LGBT’yi soktular. LGBT’yle birlikte de bizim aile yapımızı bunlar dejenere etmenin gayreti içerisine girdiler. Öyleyse biz olması gereken ne ise onu yapacağız. Biz kimlerin LGBT’ci olduğunu biliyoruz zaten. Ama bunu da aile olarak gelip oraya koyalım. Burada da çıksın bakalım neresinden savunacak onu da görelim. Cumhurbaşkanı Erdoğan dün Prag'da Aliyev ve Paşinyan'ı ortak masada bir araya getirdi. "BENİM MİLLETİM ÇOK DAHA ÖZGÜR BİR HAYATIN TADINI YAŞAYACAK" Kemal Kılıçdaroğlu, geçmiş dönemde sizin adım atmayı planladığınız konularla ilgili önceden çeşitli sosyal medya mesajlarıyla ön almaya çalıştı. Bu konuda da sizin hem başörtüsü hem aileyle ilgili düzenleme yapma kararınız eğer önceden varsa, bu karar ona ulaşmış olabilir mi? Başörtüsüyle alakalı herhangi bir şey yoktu. Niye? Çünkü bizim böyle bir problemimiz yoktu. Çözmüşüz bunu. Şimdi biz bunu çözdüğümüze göre bu bizim gündemimizde niye olsun. Bu beyefendi getirdi bunu gündeme koydu. Bu da ne oldu? Bu pek pas vermekten de anlamaz ama farkında olmadan bize bir pas verdi. Bizim de golü atmamız lazım. Bilmiyor benim ömrümüm santraforlukla geçtiğini. Artık Allah’ın izniyle Sayın Kılıçdaroğlu gibileri bu ülkenin başına gelemeyeceğine göre bu millet bunları derdest etti, bitti. Bundan sonra artık benim milletim çok daha özgür bir hayatın tadını yaşayacak. "UTANMADAN, SIKILMADAN 'BİZ DE DESTEKLEYECEĞİZ' DİYOR" Başörtüsü, Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündemine nasıl bir anda geldi? CHP bunu gerçekten istiyorsa Anayasaya neden karşı çıkıyor? Bir defa yasal bir düzenlemeyi gündeme getirmesi bile çok çok gayriciddidir. Üstelik de o masanın etrafında olanlardan bir tanesi, utanmadan sıkılmadan 'biz de destekleyeceğiz' diyor. Kimlerin olduğunu anlayın artık… Gazı verdiler, sonra da destekliyoruz diyorlar. "BU YASANIN ÇIKIŞIYLA GEREĞİ NEYSE ONU YAPACAĞIZ" Dezenformasyonla mücadele yasası gündemde. Son yıllarda etnik ve mezhep temeline bölücülük yapan medya kuruluşlarına akan fonlar var. Özellikle Avrupa Birliği ve batılı ülkeler LGBT’yi, bölücülüğü fonluyorlar. Medyada bir millilik meselesi var. Dezenformasyon yasasıyla ilgili kanaatiniz nedir? Dezenformasyonla mücadele yasasıyla ilgili 14 madde Meclis Genel Kurulu’ndan geçti. Bu yasanın çıkışıyla beraber inşallah bunları ciddi manada frenleyeceğiz ve gereği de neyse onu da inşallah yapacağız. Yasa bu noktada zengin, güçlü bir yasa. "İHA'LARI, SİHA'LARI KUZEY KIBRIS'A YERLEŞTİRDİK" KKTC Dışişleri Bakanı bir açıklama yaptı, “BM’ye bir ay süre verdik ya bizi tanı ya da barış gücünü Kıbrıs’tan çek” dedi. Çekmezse ne olur? Bir de kuşatma olarak görüyorlar ambargo ve silah kararını. Dolayısıyla acaba Türkiye ek takviyeye hazır mı? Karpaz’a bir Türk üssünden bahsediliyordu. Dedeağaç’a alternatif olacak şekilde. Türk üssü hazırlığımız var mı? Bu konuda biliyorsunuz biz kimsenin düşünmediği bir dönemde ne yaptık? İlk işimiz İHA’ları, SİHA’ları Kuzey Kıbrıs’a yerleştirdik. Şu anda İHA ve SİHA’larımız oradalar ve bu söylediğiniz yerle ilgili konuda da yine benzer şeyler olabilir. Bunun olması da zaten haktır. Çünkü Kuzey Kıbrıs’ı dört bir yandan, her yönüyle bizim sağlama almamız lazım. Olsa da olmasa da zaten bizim şu anda kendi ana karamızdan uçaklarımız kalktığı anda zaten anında Kuzey Kıbrıs’ta. Herhangi bir sıkıntı orada da söz konusu değil. Bir de bu akşam Anastasiadis, illa bir görüşelim, konuşalım filan dedi. Araya birilerini de soktu. Dedim ki “Başkan sen şimdi zaten gidiyorsun”. İki ay sonra ayrılıyor. Dedim “Böyle bir zamanda bunlar konuşulmaz.” Ayrıca dedim ki “Siz hep bir yerden bir talimat alıyorsunuz. Bu talimatlarla falan zaten bu işler yürümez.” Onun için bunların ipiyle kuyuya inilmez. Aksi takdirde kuyuda kalırsın. "DEMOKRASİ SANDIKTIR" Kemal Kılıçdaroğlu’nun 9-13 Ekim arası ABD ziyareti var. Kamuoyunda da çok tartışıldı. Kendisi de “icazet almaya gitmiyorum” dedi. CHP’ye yakın çevreler de “Ne var bunda, Cumhurbaşkanı Erdoğan da 2002 seçimlerinden önce gidip Amerika’da görüştü” değerlendirmesini yaptı. Siz ne düşünüyorsunuz? Onlar beni iyi takip etmiyorlar. Biz bir defa ilk seçimi yaptığımızda ve bu seçimden de açık ara büyük bir başarıyla birinci parti olarak çıktıktan sonra gitmiştik. Ben o zaman bir Avrupa seyahati yaptım, Avrupa ülkelerini dolaştım. Bir de Amerika’ya gittim. Avrupa’da Chirac’la, Schröder’le görüşmüştük. Lüksemburg’un Başbaşkanı Jean-Claude Juncker’le de görüşmüştük. Hatta Juncker’e bir gazeteci “Siz normalde seçilmişleri karşılıyorsunuz” demişti. O da dedi ki “Demokrasi sandıktır. Biz sandıktan çıkana saygı duyarız. Erdoğan sandıktan çıktı. Ben ona demokrasinin gereği olarak saygı duyuyorum ve kimseyi de rahatsız etmesin.” Geldi beni bir de havaalanına kadar uğurladı. Ben Bay Kemal’i de hiç önemsemiyorum, gidebilir. Mevla dünyayı kulları için yaratmış. Herkes istediği yere, istediği zaman gidebilir. Yani onun bu derdi bizi niye ilgilendirsin.

1 yıl önce

Ümit Özdağ’ın kayınbiraderi Ali Sadun Engin, Adnan Oktar örgütünden gözaltına alındı

Ali Sadun Engin‘in, Temmuz 2018’de Adnan Oktar silahlı suç örgütüne düzenlenen operasyon sırasında örgüt evinden kaçtığı öne sürülmüştü. Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın kayınbiraderi olduğu ortaya çıkan Engin, 4 yıldır örgüt soruşturması kapsamında firari şüpheli olarak aranıyordu. İSTANBUL EMNİYETİNDE Ali Sadun Engin, 5 Ekim akşamı saat 20.10’da Çanakkale merkez ilçesi Güzelyalı Köyü mevkiinde merkez ilçe Erenköy Jandarma Karakolu Komutanlığı görevlilerince yakalandı. Yunanistan’a kaçmayı planladığı öne sürülen Engin, jandarma görevlilerince gözaltına alındı. Çanakkale’den İstanbul’a getirilen Engin, İstanbul Emniyetinde Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde tutuluyor. ADLİYEYE ÇIKARILACAK Emniyetteki işlemlerinin ardından Engin’in adliyeye sevk edilmesi bekleniyor. Ali Sadun Engin, Adnan Oktar suç örgütünde, biri eşit olmayan çocuk yaşta kız olmak üzere, iki ayrı cinsel istismar ile suçlanıyor.

1 yıl önce

Kaçan kaçana…. Zafer Partisi İstanbul İl Başkanı görevinden istifa etti

Zafer Partisinin İstanbul il teşkilatının başındaki isim olan Mustafa Can, görevinden istifa ettiğini duyurdu. Can, istifasına ilişkin sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, "Geldiğim noktada kesin olarak gördüm ki siyaset bana göre olsa da ben bu siyasete göre değilim. Artık 'oy veren' olarak devam etmekle beraber Türklük için çalışacağım. Zafer Partisi'ndeki tüm görevlerimden istifa ettiğimi bildiririm. Saygılarımla" ifadelerini kullandı. https://twitter.com/kaptmustafacan/status/1578030685402456066?s=46&t=aFKLoKRSEplX7IVbuBvepg

1 yıl önce

Can Ataklı’dan Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu çıkışı: ‘2 çek karşılığı aday gösteriliyor! Kazanamazsın kardeşim’

Millet ittifakının adaylık krizi sürüyor. Altılı masa hala daha bir isim üzerinde uzlaşmamışken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise her fırsatta adaylığa göz kırpıyor. Bazı anket şirketlerinde ise CHP’nin İstanbul belediye başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara belediye başkanı Mansur Yavaş’ın adaylıkları öne çıkıyor. CAN ATAKLI’DAN SALVOLAR Daha önce HDP’nin millet ittifakının ortaklarından olduğunu savunan ve beğenmeyen gitsin Erdoğan’a oy versin diyen CHP’nin yandaş gazetecisi Can Ataklı bu kez anketlerde öne çıkan İmamoğlu ve Yavaş’ın adaylıklarını sert dille eleştirdi. Belediye başkanlarını aday göstermenin aptallık olacağını söyleyen Ataklı, “Lan Yavaş nereden aday da Kemal Kılıçdaroğlu’nu geçsin. İki tane anket şirketinin bir çek karşılığında aday gösterdiği bir adam.” diye konuştu. İmamoğlu’nu da hedef alan Ataklı, “İstanbulluyum İstanbul’a hizmet bekliyorum o kadar. İstanbul halkı seçtiyse çalışacaksın kardeşim.” dedi. “BANA KIZIYORLAR APTAL APTAL” Ataklı’nın yayınladığı videoda konu hakkında yaptığı açıklamalar şöyle: “Aday yarıştırma işini önleyemediler kardeşim. Kamuoyunun beyni yıkandı. Sadece Ankaralı Mansur kaldı gibi ismini buraya soktular. Bu belediye başkanları falan aday olmayacak saçma sapan bir şey zaten. Bana kızıyorlar, hala aptal aptal soru soruyorlar. ‘Nedir bu Mansur takıntın?’ diye… Lan takıntı makıntı yok. Akıl mantık konuşuyoruz burada, İstanbul’la hangi belediyeyle ne işim olabilir benim. İMAMOĞLU’NA: ÇALIŞACAKSIN KARDEŞİM Hiçbir sorunum yok. İstanbulluyum İstanbul’a hizmet bekliyorum o kadar. İstanbul halkı seçtiyse çalışacaksın kardeşim. Başka adaylıklara falan kafa takma. “LAN MANSUR NEREDEN ADAY DA KILIÇDAROĞLU’NU GEÇSİN” Mansur aday olursa kazanamazsın kardeşim. Böyle kendi kendinize havaya girmeyin. Hakaretler etmeyin. Sonuçta yaptıkları şu; Erdoğan 39.5’e çıktı, onu 14 bilmem neyle Kıılıçdaroğlu takip ediyor, 3’üncü Mansur 12 alıyor vs… Kılıçdaroğlu Yavaş’ı geçti diyorlar. Lan Yavaş nereden aday da geçsin. İki tane anket şirketinin bir çek karşılığında aday gösterdiği bir adam.”

1 yıl önce

Yunanistan tepetaklak

İlk kez toplanan Avrupa Siyasi Topluluğu zirvesine Türkiye ve Yunanistan tarafından yapılan açıklamalar damgasını vurdu. 'Aynı şehirde iki yabancı' başlıklarıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in Prag'a gideceğini duyuran Yunan medyasında, bugün de tüm manşetler zirveye ayrıldı. Ethnos gazetesinin manşeti, 'Türk-Yunan ilişkileri kırmızıda: Erdoğan'ın yeni meydan okumaları ve Atina'nın şimdiki karşı saldırısı' oldu. Gazete ayrıca, sürmanşetinde 'Erdoğan'ın Yunanistan'ı hedef alan tehditleri: Söyleyecek bir şeyimiz yok, bir gece ansızın gelebiliriz' başlığıyla bir başka habere yer verdi. Skai televizyonu, internet sitesinde 'Prag'da Erdoğan gözdağı verdi: Dinleyen kimse yok-Yunan tarafı cevapsız bir şeyin kalmadığını söylüyor' manşetini attı. Gazete liderler yemeğinde yaşananları ise 'Erdoğan'ın karalama haykırışları-Miçotakis'in sert yanıtı' gibi skandal bir başlıkla sundu. 'Olaylı akşam yemeği, Erdoğan'ın verdiği gözdağı ve Miçotakis'in yanıtı' manşetini kullanan To Vima gazetesi, Türk liderin üslubunu değiştirmeden Yunanistan'ı hedef aldığını ileri sürdü. "Erdoğan kışkırtılmadan Yunanistan'a saldırmaya karar verdi" diyen gazete, Yunan Başbakanı acil bir şekilde yanıt verdiğini savundu. Bir diğer haberinde 'Prag'da Miçotakis-Erdoğan kavgası: Adalardaki egemenliğimizi sorgulamayı durdur' başlığını tercih eden gazete, liderler yemeğinde yaşananları 'hararetli bir bölüm' olarak tanımladı. To Vima'da Prag zirvesi ayrıca 'Anastasiadis ve Erdoğan el sıkıştı' ve 'Erdoğan'dan Miçotakis'e: Beyefendi konuşmamdan rahatsız olmuş' başlıklı haberlerle yer buldu. CNN Yunanistan 'Türkiye'den olağanüstü meydan okuma: Prag'da Erdoğan ve Miçotakis arasında gerilim-Başbakan müttefiklerini bilgilendiriyor' manşetini attı. CNN ayrıca, 'Miçotakis'ten Erdoğan'ın gözdağına sert yanıt' başlıklı bir haber de yayımladı. 'Prag'da çatışma: Miçotakis ile Erdoğan arasında yüksek tansiyon-Adaların egemenliğini sorgulamayı bırak' manşetini tercih eden Ta Nea gazetesi, Türk ve Yunan liderlerin Haziran ayı sonundaki NATO zirvesinde birlikte çekilmiş bir fotoğrafına yer verdi. Ta Nea, Cumhurhurbaşkanı Erdoğan'ın basın toplantısını ise 'Kıbrıs için de saygınlığı düşürücü-Bir beyefendi konuşmamdan rahatsız olmuş' diyerek verdi. Yunanistan'ın en popüler internet sitelerinden in.gr de Prag zirvesini manşetine taşıdı. 'Miçotakis ve Erdoğan'ın bilek güreşi' ifadesini kullanan internet sitesi, Türk tarafını Prag'da 'provokasyon' yapmakla suçlayıp Atina'nın sert karşılık verdiğini yazdı. 'Miçotakis'in adaların egemenliğinin sorgulanmasına sert tepkisinden sonra Erdoğan'ın öfkesi' manşetini seçen Proto Thema internet sitesi, Türk ve Yunan liderlerin akşam yemeğinde birbirlerine bir bakış bile atmadığını yazdı. Atina yönetimine desteğiyle bilinen Eleftheros Typos gazetesi, 'Prag'da sıcak olay: Erdoğan gösterisi başarısız, Miçotakis'in ağız sulandıran karşılığı' gibi bir başlık kullandı. Kathimerini, 'Miçotakis ve Erdoğan arasında gerginlik: Adaların egemenliğini sorgulama' manşetiyle okurlarının karşısına çıktı. Gazete, Erdoğan konuştuktan sonra hızlı adımlarla kürsüye yürüyen Miçotakis'in Türk lidere doğrudan yanıt verdiğini savundu. Kathimerini'deki bir başka haber ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir Yunan gazetecinin sorusuna verdiği yanıt oldu. 'Erdoğan: Bizi rahatsız eden hangi ülke olursa olsun, bilmeliler ki, 'Bir gece ansızın gelebiliriz' başlığını kullanan gazete, Türk liderin mesajını öne çıkardı. Erdoğan'ın basın toplantısında bir gazeteci "Bir gece ansızın gelebiliriz' demekle 'Yunanistan'a saldırıda bulunacağınızı mı?' kastediyorsunuz?" sorusunu yöneltti. CNN Yunanistan, soruya verilen yanıtı 'Erdoğan Yunanistan'ı Avrupa topraklarından tehdit etti' başlığıyla sundu. Fransız lider Emmanuel Macron ve Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında geçen sohbet de Yunan medyasına yansıdı. Ta Nea gazetesi, 'Macron'dan Erdoğan'a: Türkiye ve Yunanistan müzakere masasına dönsün', To Vima ve Eleftheros Typos gazeteleri 'Macron'dan Erdoğan'a: Uluslararası hukuka saygı duy' başlıklarını attı. Sakin bir yaz mevsimini geride bırakan Türk-Yunan ilişkileri, Ağustos ayı sonunda Türk F-16 savaş uçaklarına radar kilidi atılmasıyla bir anda 2020'deki gerilimi bile aratan bir döneme girdi. Ankara ve Atina'dan neredeyse her gün yeni açıklamalar gelirken, Türk insansız hava araçlarının Ege Denizi'ndeki adalara silah taşıyan Yunan savaş gemisini görüntülemesi depreme yol açtı. ABD zırhlı araçlarının Samos ve Midilli adalarına götürüldüğünün ortaya çıkması, Türkiye'nin haftalarca gündeme getirdiği tezi kanıtladı. Lozan ve Paris antlaşmalarına göre, Yunanistan'ın Ege'nin doğusundaki adaları silahlandırması yasak.

1 yıl önce

Ataol Behramoğlu'ndan hadsiz sözler: Dini inancı da siyasete alet etti

Geçtiğimiz aylarda Halk TV'ye konuk olan edebiyatçı Ataol Behramoğlu Kurban Bayramı'na ilişkin, “Kuzuyu kesmek, öldürmek için insanın içinde nasıl bir canavar yaşıyor olmalı? Canlıları keserek bayram olmaz” diyerek kurban ibadetini hedef almıştı. Behramoğlu şimdi de başörtüsüne dil uzattı. "KADINLAR BAŞÖRTÜSÜNÜ KENDİLİĞİNDEN ÇIKARIP ATACAK" Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın muhalefete yönelik yaptığı başörtüsünü anayasal güvence alma teklifi ile ilgili sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Behramoğlu, "Kadınların giyimi konusunda CHP'nin yasa önerisini önemli bir siyasal atak olarak görüyorum.CHP'yi ve Kılıçdaroğlu'nu yıpratmayalım. Kadınlarımız bu sorunu aşmıştır. AKP'den kurtulduğumuzda birçok kadınımız ve genç kızımız türbanı kendiliğinden çıkarıp atacaktır." ifadelerini kullandı. BAKAN YARDIMCISI BİRPINAR'DAN TEPKİ: FAŞİZMİN ZİRVESİ Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Prof.Dr. Mehmet Emin Birpınar, Behramoğlu'nun paylaşımını alıntılayarak "Faşizmin zirvesi!.. Maalesef CHP'nin kadrolu şairi de olayı anlamamış! Kadınlara karşı bu ayrımcı, üstten bakışçı anlayışa karşı ANAYASAL GÜVENCE şart! Biz gelirsek kanunu da değiştirebiliriz, zulme devam ederiz diyor aslında. Hemen, şimdi kılık kıyafet özgürlüğü güvencesi!!!" sözleriyle tepki gösterdi.

1 yıl önce

Bakan Soylu: Korsan taksicilik konusundaki yönetmeliği tamamlıyoruz

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş ve İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Eyup Aksu, Kağıthane'deki İstanbul Taksiciler Esnaf Odasında düzenlenen çalışma toplantısında bir araya geldi. Bakan Soylu, çalışma toplantısının sonunda hep beraber bir karar çıkaracaklarını belirterek, "Taksicilik bir emin meslektir. Biz bunu biliyoruz. Şehirler kültürleriyle beraber yaşar ve bu kültürlerin izini silebilmek mümkün değildir. Bugün de İstanbul'da çokça konuşulan, dönem dönem haklı şikayetleri, dönem dönem ise birtakım odakların bilerek hedefi olan bir süreçle karşı karşıyayız" ifadelerini kullandı. Hem kendi hem de diğer bakanlıklar ile İstanbul Valiliği ve emniyet müdürlüğünün üzerine düşen görevleri olduğunu kaydeden Soylu, "Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim: Bizim burada hep birlikte yapmamız gereken en önemli mesele, İstanbul'da bir araştırma yapıldığında, bizim bu toplantıda alacağımız ve daha önce konuştuğumuz, yapmaya karar verdiğimiz, aslında pandeminin devreye girdiği, bu adımları attığımızda İstanbul'da birine, 'En fazla hangi esnaf grubundan memnunsunuz?' dendiğinde bu toplantıdan alacağımız kararlarla ve değerlendirmelerle birinci sıraya taksici esnafını inşallah bu masanın etrafındaki arkadaşlarla birlikte getirmeye ve milletimizi de böyle bir anlayışla bütünleştirmeye, buluşturmaya sorumluyuz" değerlendirmesini yaptı. Hedeflerinin sadece 785 bin kilometrekare olmadığını dile getiren Soylu, "Biz savunma sanayiinden tutun, İstanbul Havalimanı'na kadar, Avrasya Tüneli'nden Marmaray'a kadar, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden Osmangazi'ye kadar etrafımızdaki coğrafyaya model oluşturuyoruz. İstanbul'un bir özelliği var: Karmaşık ve kompleks olaylarla sürekli karşı karşıya kaldığı için diğer bütün şehirlere de olayların çözümünün nasıl olabileceğini gösterebilecek bir kabiliyete haizdir" diye konuştu. 'En memnun esnaflarından birincisi haline gelecek' "Araçların yenilenmesinde, esnaf ve kefaretin kredi uygulamalarında bu kredilerin yüzde 9'luk, 9.5'luk oranla uygulanmasında büyük bir yenilenme imkanı haiz oldu" diyen Soylu, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu daha da geliştirilmeli. Yaklaşık 4 milyar 250 milyon liralık bir bölgesel kredi hacmi, sadece İstanbul için böyle bir kredi hacmi oluşturulmuş. Bu da önemli bir şey. Birtakım teknolojik yenilikler var. Hazırlanmış, yavaş yavaş oluşmaya başlıyor. Bunu da bir vesileyle burada hep beraber değerlendireceğiz ve konuşacağız. İstanbul'da yaşayan vatandaşlarımıza, gençlerimize, yaşlılarımıza, tüccarımıza, esnafımıza mahcup olmamak durumundayız. Sorumluluktan kaçan bir yapımız yok. Biz birbirimizi yıllardan beri tanıyoruz. Bu işi ya çözeceğiz, ya çözeceğiz. Şahsen üzerime ne düşüyorsa onu da yapmakla mükellefim. Hep beraber oluşturacağımız bir kurulla sürekli çalışacak, 24 saat birbiriyle iletişim içerisinde olacak, eksikleri tespit edecek ve üzerine gidecek bir meseleyle, bir sinerji oluşturmamız lazım. Bunu oluşturalım, bize yeter. Göreceksiniz sonucu da çok güzel olacak. Tekrar söylüyorum, İstanbul'da, İstanbul taksicilerine Allah nasip edecek çok kısa süreç içerisinde İstanbul'un en memnun esnaflarından birincisi haline gelecek. Korsan taksicilik yapanlarla ilgili ehliyet ceza puanı konusunda yönetmeliği de tamamlıyoruz."

1 2 ... 1267 1268 1269 1270 1271 1272 1273 ... 2675 2676