06 Mayıs Pazartesi 2024
1 yıl önce

Bakan Çavuşoğlu: Yunanistan adaların statüsünü ihlal ederken sessiz kalamayız

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "2023'e Doğru Şehir Buluşmaları" programı kapsamında geldiği Denizli'de partisinin il başkanlığında basın toplantısı düzenledi. Türkiye'nin son 21 yılda kalkınma atılımlarıyla küresel bir iddia ortaya koyduğunu ve her alanda uluslararası toplumun vitrininde boy gösterdiğini anlatan Çavuşoğlu, bu başarının arkasında devlet-millet birlikteliği, milletinden güç alan bir dış politika anlayışı olduğunu dile getirdi. Turizm, tarım, sanayi, askeri, siyasi ve diplomasi alanlarındaki uyumun ekonomiye pozitif olarak yansıdığını kaydeden Çavuşoğlu, şöyle devam etti: "2022'nin ilk çeyreğinde yüzde 7,5, ikinci çeyreğinde yüzde 7,6 büyüdük. Yine OECD 2022 büyümemize ilişkin tahminini yüzde 3,7'den yüzde 5,4'e çıkardı. Bu büyüme oranının çok daha yüksek olacağını da kendi rakamlarımızda görüyoruz. Tabii OECD gibi uluslararası kuruluşların temkinli rakamları açıkladığı da aşikardır. 2003-2020 arasında yıllık ortalama büyüme oranımız yüzde 5,5 olmuştur. Türkiye ekonomik modeli yatırım, üretim, istihdam, ihracat odaklı büyüme stratejisidir. İhracat büyümemizin en önemli itici güçlerinden bir tanesidir. İhracatın büyümeye katkısı birinci çeyrekte 3,5 puan, ikinci çeyrekte 2,7 puan olmuştur. Son bir yılda her ay ihracatta rekorlar kırıyoruz. 1974'te yıllık 1,5 milyar dolar ihracatımız vardı. 1990'da aylık 1,5 milyar dolar ihracatımız oldu. Bugün bazen günde 1,5 milyar dolarlık ihracat yapıyoruz. 2021'de 225 milyar dolar yani önceki seneye göre yaklaşık yüzde 33 artış oldu. Son on iki ayda 250,8 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdik. Bu yılın ilk sekiz ayında 165,7 milyar dolarlık ihracatımız oldu. Yani 2022 yılında 250 milyar doların altına inşallah düşmeyeceğiz." "Enflasyonu azaltmak ve ekonomimizi büyütmek için tedbirlerimizi alıyoruz" Türkiye ekonomik modelinin bir diğer amacının da istihdamla birlikte büyümek olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, her ay azar azar da olsa işsizlik oranının düştüğünü söyledi. Bakan Çavuşoğlu, salgın ve savaş koşullarında küresel bir sorun olan enflasyonla da mücadelenin sürdüğünü aktararak, "Bugün enflasyon dünyada bir gerçektir. Bu bizdeki yüksek enflasyon oranı için bir mazeret değildir. Biz doğruya doğru diyoruz. Enflasyon yüksekse, hayat pahalılığı varsa bunu da açık yüreklilikle söylüyoruz. En başta Sayın Cumhurbaşkanımız söylüyor. Tabii bununla ilgili tedbir almak, bir taraftan vatandaşlarımızı enflasyon karşısında ezdirmemek, orta ve uzun vadeli programlarla da enflasyonu düşürmek de bizim sorumluluğumuzdadır. En gelişmiş ülkelerde bile 40 yılın en yüksek enflasyonunu yaşarken bizi de etkileyen bu enflasyonu azaltmak ve ekonomimizi büyütmek için tedbirlerimizi alıyoruz" diye konuştu. "Sorun varsa Türkiye çözer" Her coğrafyadan milyonlarca insanın yüzünü Türkiye'ye döndüğünü belirten Çavuşoğlu, şunları kaydetti: "Eskiden mazlumlar yüzünü Türkiye'ye dönerdi. Şimdi dünyanın en gelişmiş ülkeleri de yüzünü Türkiye'ye dönüyor. Bir sorun varsa - bölgemizde çok sorun var, çatışmaların yüzde 60'ı bizim coğrafyamızda - artık herkes 'Türkiye çözer, Recep Tayyip Erdoğan çözer' diyor. Tüm dünyayı etkileyen tahıl krizinde yine Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bir anlaşma imzalanmasını sağladık ve dünyayı bir gıda krizinden kurtardık. Dolayısıyla zengin-fakir ayırt etmeksizin tüm dünya ülkelerinin yüzü gözü Türkiye'de. Bugün yine enerji krizinde başta Doğu Avrupa ülkeleri, Balkan ülkeleri olmak üzere gerek elektrik ihtiyacını karşılamada gerekse Azerbaycan'da üretilen gazın bu piyasalara, bu ülkelere ulaştırılmasında da herkesin gözü kulağı Türkiye'de. Yani sorumluluğumuz büyük. Türkiye'den beklentiler yüksek. Bölgesel ve küresel gelişmelerin bizi yaralamasına müsaade edemeyiz. Aktif ve çalışkan olmak zorundayız. Çiftçimizin alın teri, işçimizin gayreti, gençlerimizin hayali insanlarımızın geleceği, mazlumların umudu bizlere emanet. Türkiye'nin kısır çekişmelerle kaybedecek tek bir dakikası dahi yok. İçeride ne kadar güçlüysek dışarıda da o kadar etkili oluyoruz. Biz bugün dış politikamızı dünyanın her yerinde hayata geçirirken Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, bayrağımızı dünyanın her yerinde dalgalandırırken ülkemizin gücüne güveniyoruz. Ülkemizin gücüne güvenerek hamlelerde bulunuyoruz. Mesele iktidar olma meselesi değil. Bizim iddiamız büyük ve güçlü Türkiye iddiasıdır." "Sorunların çözümünde ön plana çıkan aktörlerin başında Türkiye var" Çavuşoğlu, Türkiye'nin çevresinde birçok sorun yaşandığını belirterek Türk milletinin ve Türkiye'nin çıkarlarını korumaya devam edeceklerini söyledi. Çevredeki sorunların etkilerinin en aza düşürmek için ellerinden geleni yaptıklarını anlatan Çavuşoğlu, "Bugün uluslararası sistem dünya sorunlarının çözümüne katkı sağlayamayacak durumda maalesef. Cumhurbaşkanımız da 'Dünya beşten büyüktür.' derken, 'Daha adil bir dünya mümkündür.' derken bunu anlatmaya çalışıyor, buna vurgu yapıyor. Dolayısıyla uluslararası sistemin zayıf olduğu bir dönemde sorunların çözümünde ön plana çıkan aktörler var. Bunların başında da Türkiye var" dedi. Libya'yı 3 Ekim Pazartesi günü ziyaret edeceklerini belirten Çavuşoğlu, "Önümüzdeki dönemde de yoğun bir dış politika bizleri bekliyor. Dünyanın her yerinde faal olmamız lazım. Katılmamız gereken çok önemli zirveler, toplantılar var, bunlara katılacağız. Burada Türkiye'nin düşüncelerini, tespitlerini, tavsiyelerini inşallah paylaşma fırsatı bulunacağız" diye konuştu. Yunanistan'ın adalardaki ihlalleri Yunanistan'ın uluslararası hukuka aykırı bir şekilde silahsızlandırılmış adaların statüsünü ihlal ettiğini hatırlatan Çavuşoğlu, şöyle devam etti: "Biz de elimiz kolumuz bağlı kalmayız, biz de gerekli tedbirleri alacağız. Diğer taraftan ABD, biliyorsunuz tarafsızlık politikasını bozarak son zamanlarda Yunanistan'ın lehine adımlar atıyor, geçmişte denge politikası izliyordu. Ayrıca Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne yönelik silah ambargosunu bir yıllığına kaldırdı. Dolayısıyla garantör ülke olarak biz de inşallah Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne gerekli takviyeleri de yapacağız. Gerek Ege'de gerekse Kıbrıs'ta biz de kendi çıkarlarımızı, güvenliğimizi korumak, tesis etmek için ve Kıbrıs Türkü'nün haklarını korumak için gerekli adımları kararlılıkla atacağız." "En haklı davamızda bile Türkiye'yi haksız göstermeye çalışan muhalefet var" Dış politikayı içteki kısır çekişmelerin dışında tutmak için gayret sarf ettiklerini dile getiren Bakan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Cumhurbaşkanı'mız da böyle arzu ediyor ve böyle talimatlandırıyor ama tüm buna rağmen tabii ne yaparsanız yapın en haklı davamızda bile Türkiye'yi haksız göstermeye çalışan muhalefet var mı, var. Meclisteki tartışmalarda görüyoruz. Gelen soru önergelerinde görüyoruz. Yani herkes haklı. Her şartta bir tek Türkiye'ye haksız anlayışı devam ediyor, oysa bu yanlış bir anlayıştır. Böyle olduğu zaman da tabii gerekli cevapları da vermek durumundayız. Ülkemizin milli çıkarlarını sadece dışarıda değil içeride de milli çıkarlarımızın aleyhine tutum sergileyenlere karşı da korumakla mükellefiz biz. O nedenle biz bu gayretimizi sürdüreceğiz. Dış politika, milli politika olduğu için her kesimin de destek vermesi gerekiyor. Elbette eksik varsa eleştirilecek, yanlış varsa uyarılacak, bunlar olacak. Biz bunu doğal karşılıyoruz ama ne olursa olsun her konuda diğer ülkeler haklı, Türkiye haksız anlayışını da kabul etmiyoruz." "Gereken dersi verdik" Zaman zaman bazı muhataplarının yaptıkları yüz yüze görüşmelere ilişkin farklı açıklamalar yaptığına işaret eden Çavuşoğlu şöyle konuştu: "Bazı muhataplarımız özellikle kendi iç politikasına yani siyasetine mesaj vermek için ya da mensubu olduğu birlik, işte Avrupa Birliğinden bahsedelim, buralara 'Türkiye'ye gittim, onu da dedim, bunu da dedim' demek için basının önünde de gerekli, gereksiz açıklamalarda bulunuyorlar. Tabii herkesin görüşüne saygımız var ama Türkiye Cumhuriyeti'nin Dışişleri Bakanı olarak da bizim de bunlara cevap vermemiz gerekiyor ve bu cevabımızı verirken de elbette belli bir üslup içinde diplomasinin içinde kalarak cevaplarımızı veriyoruz ama bu bazı arkadaşlar da yani ya gerçekten baş başa görüşmelerde de en son Alman bakanla baş başa İstanbul'da yaptığımız görüşme, iyi bir görüşme olmadı. Çünkü tamamen Yunan tezlerini savunan Türkiye'nin egemenliğini sorgulamaya cüret eden bir yaklaşım içindeydi. Biz de gereken dersi verdik. Basın toplantısında ise belli bir üslup içinde haklılıklarımızı ortaya koyduk." Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde hizmet etmeye çalıştıklarını, bu süreçte çok aktörlü bir dış politika izlediklerini aktaran Çavuşoğlu, "Bu sadece Mevlüt Çavuşoğlu'nun politikası değil, ben burada bu ekibin bir parçasıyım. Yani ekip olarak AK Parti olarak inşallah yaptıklarımızı bugüne kadar yaptıklarımızı bundan sonra da yapacaklarımızı tarih en iyi şekilde değerlendirecektir" sözlerini kullandı. "Dünyanın birçok yerinde göçmenlerin kötü muameleye maruz kalması utanılacak bir durum" Bakan Çavuşoğlu, göç sorunun dünyanın temel sorunlarından biri olduğuna dikkati çekerek şunları söyledi: "Bu soruna ırkçı bir yaklaşımla değil sadece güvenlik perspektifinden bakmayarak, insanı boyutuyla beraber bir sosyal olgu olarak değerlendirerek tüm yönleriyle çok yakından ilgilenip politikalar üretmek lazım. Tıpkı bizim yaptığımız gibi. Türkiye'de geçici olarak gelen göçmenlerin başta Suriyeliler olmak üzere ülkesine dönmesi ama bu dönüşün güvenli ve onurlu bir şekilde olması gerekiyor. Şu ana kadar 520 binden fazla Suriyelinin Suriye'ye dönmesi, Türkiye'deki Suriye'nin dönmesi de aynı bu çerçevede olmuştur ve oraya döndükleri zaman onlara sunması gereken, almaları gereken temel hizmetlerin de aynı şekilde sağlanması. Afganistan'dan, Pakistan'dan, Afrika'dan gelenler, İçişleri Bakanımız da bu rakamları paylaşıyor ama biz bu konularda başta insani yaklaşımımızla dünyada örnek gösterilen bir ülkeyken mesela Yunanistan'ın Avrupa Birliğinin gözetiminde Frontex'in yardımıyla denizin ortasında insanları öldürmesi. Dünyanın birçok yerinde göçmenlerin birçok kötü muameleye maruz kalması gerçekten utanılacak bir durumdur." Ukrayna'da bazı bölgelerde yapılan referandumu tanımayacaklarını daha önce açıkladıklarını söyleyen Çavuşoğlu, Türkiye olarak ilkeli bir dış politika izlediklerini ve dengeli politikalarının tüm dünyaya örnek olduğunu vurguladı. İsrail ile ilişkiler Çavuşoğlu, bir basın mensubunun sorusu üzerine, "İsrail'le ilişkilerde yeni hükümette, yeni Cumhurbaşkanı tekrar yeni bir sayfa açma imkanı bulduk. Bu diyaloğun da faydasını gördük. Gerek ikili ilişkilerde gerekse bölgesel konularda ama özellikle de Filistin meselesinde de bu doğrudan temasın faydalarını görmeye başladık" dedi. Yaptıkları görüşmelerde Filistinlilerin mesajlarını İsraillilere ilettiklerini kaydeden Çavuşoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Hiçbir zaman Filistin davası pahasına bu ilişkileri normalleştirmeyeceğimizi de başından beri söylüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı'mız, Başbakan Lapid'le New York'ta yaptığı görüşmelerde de eksiklikleri, yanlışları hepsini açıkça söylemiştir, samimi bir görüşme olmuştur. Şimdi, Cumhurbaşkanı Herzog geldi. Ben daha sonra İsrail'e gittim. Lapid, Dışişleri Bakanı olarak, Başbakan olmamıştı, Türkiye'ye geldi. Elbette şimdi İsrail'de bir seçimler var. Seçimlerden sonra bu karşılıklı ziyaretler, bu diyalog devam edecektir ve Cumhurbaşkanı'mızın da bu iadeyi ziyaret çerçevesinde - takdir kendilerinindir - İsrail'i ziyaret etmesi de gayet doğaldır."

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Barışı esas alan bu oyunlar hepimize kültürel diplomasi kapısı açacak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Dünya Göçebe Oyunları Açılış Etkinliklerinde konuştu. Açıklamadan öne çıkan başlıklar şöyle: Ülkemizin mavi incisi İznik'ten spora, sanata, kültüre ortak geleceğimize gönül veren tüm kardeşlerime selamlarımı gönderiyorum. Göçebe Oyunları'nın ilki 2014'te Kırgızistan'da yapılmıştı. Sonraki iki oyun 2016 ve 2018'de Kırgızistan ev sahipliğinde düzenlendi. Her 2 yılda bir düzenlenen oyunların 4.sünde İznik'teyiz. 2020 yılında gerçekleştirilecekti. Ülkemizi de etkileyen Covid -19 salgını nedeniyle ertelemek zorunda kaldık. İnsan toplulukları, binlerce yıl boyunca bulundukları yerden ayrılarak yeni hayat aramışlardır. Sürekli veya mevsime göre değiştirerek, hayatlarını sürdüren topluluklar da vardır. Bu yolculuklarda birbirini etkilemişlerdir. Bugün hala kültürün ve insani ilişkilerin taşıyıcısı göçlerdir. "GÖÇEBE KÜLTÜRÜNÜN YİTİP GİTMESİNE RIZA GÖSTEREMEYİZ" İnsanlığın binlerce yılına damga vuran kültürünün yitip gitmesine rıza gösteremeyiz. Göçebe kültürünün yaşatılmasında fayda görüyoruz. İstiklalimizin güvencesi olarak Toros dağlarında dumanı tüten yörük çadırını ifade ediyoruz. Pek çok deneyimi gençlerimize ve misafirlerimize yaşatacak olan oyunları düzenleyenleri tebrik ediyorum. Katılımcılara başarılar diliyorum. Dostlarımıza da teşekkür ediyorum. Bölgemizin krizlerle kavrulduğu bu dönemde, barışı yardımlaşmayı esas olan bu oyunları özgür bir işbirliği platformu olduğuna inanıyorum. Oyunlara katılan ülkelerle kurduğumuz münasebetlerin yeni bir kültürel diplomasi kapısı açacağını düşünüyorum. 102 ülkeden, 3 binden fazla sporcunun katılması bu umudumuzu yeşertiyor. Gastronomi programlarında 20 ayrı ülkenin mutfak lezzetleri katılımcılarla kavuşacak. Barışı ve dayanışmayı esas alan bu oyunlar hepimize kültürel diplomasi kapısı açacak. Bu oyunlar için her türlü katkıyı yapmaya hazırız.

1 yıl önce

PKK’dan CHP’ye yardım eli! Sedat Peker’in sözcülerinden Memduh Bayraktaroğlu’nu kullandılar…

Mersin polisevine yönelik hain saldırının faillerinden PKK'lı terörist Dilşah Ercan'ın adının, CHP'nin 2013 yılında hazırladığı Tutuklu Gazeteciler Raporu'nda yer aldığının öğrenilmesinden sonra kamuoyunun tepkisi ve CHP'nin kendini savunması sürerken, CHP'nin yardımına PKK koştu. PKK'nın ölen teröristin Dilşah Ercan olduğunu yalanlayan açıklamasını firari organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker'in sözcülerinden Memduh Bayraktaroğlu duyurdu.

1 yıl önce

“Süleyman Soylu kabinede istifasını sundu” haberini yapan Milli Gazete muhabiri Bünyamin Güler ‘ByLockçu’ çıktı

Yıllarca Fetullahçı Terör Örgütü ile mücadele eden Milli Görüş geleneğinin yayın organı Milli Gazete, Necmettin Erbakan’ın vefatı sonrası Temel Karamollaoğlu’nun genel başkanlığa gelişi ile birlikte FETÖ ve CHP kontrolüne girmişti. İBB başta olmak üzere CHP’li belediyelerden beleş ihaleler alan Milli Gazete’de kadrolar da CHP’nin istediği isimlerden seçiliyor. BYLOCK KULLANAN MUHABİR Yayın çizgisinde olduğu kadar çalışanlarında da büyük değişikliğe giden Milli Gazete’de Milli Görüş’e bağlı isimler tasfiye edilirken FETÖ ile iltisaklı kişiler işe alındı. Milli Gazete muhabiri ve TV5 yorumcusu Bünyamin Güler’in ByLock kullanıcı olduğu öğrenildi. FETÖ SEVDALISI BÜNYAMİN GÜLER MİLLİ GÖRÜŞ’E NASIL SIZDI? ByLock kullanan ve FETÖ’cü isimlerle oldukça samimi olan gazeteci Bünyamin Güler’in Milli Gazete’ye geçişi; Saadet Partisi ile CHP yakınlaşması sonrası CHP’li belediyelerden Milli Gazete’ye beleş ihaleler yağdığı döneme rastlıyor. FETÖ çizgisinde yayınlar yapan Bünyamin Güler’in FETÖ’ye yakın isimleri sık sık ekrana çıkarması Mili Görüş içinde rahatsızlığa sebep olmuştu. GÜLER SOYLU’NUN İSTİFA ETTİĞİNİ İDDİA ETMİŞTİ Milli Gazete muhabiri Bünyamin Güler, “Süleyman Soylu kabinede istifasını sundu” haberiyle gündeme gelmişti.

1 yıl önce

Diyarbakır annelerinin oturma eylemine bir aile daha katıldı: Ailelerin sayısı 313'e yükseldi

Terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılan çocukları için 3 Eylül 2019'da farklı kentlerden Diyarbakır'a gelerek HDP il binası önünde bin 123'üncü gününde devam ediyor. Evlat nöbetine bir ailenin daha katılmasıyla aile sayısı 313'e ulaştı. İstanbul'da 1999 yılında 22 yaşındayken kandırılarak terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırıldığını ileri süren Dursun Topal'ın ağabeyi Ali Topal, kardeşine "teslim ol" çağrısında bulundu. Annesinin hasta olduğunu ve dünya gözüyle son kez kardeşini görmek istediğini söyleyen Topal, "Kardeşimi HDP'den istiyorum. Kardeşim İstanbul Üniversitesi'nde okuyordu. Oradan kandırılıp dağa götürüldü. Kardeşim eğer beni duyuyor ve görüyorsa, annen çok ağır hasta olmuş. Annem dünya gözüyle son kez oğlumu görmek istiyorum diyor. Sesimi duyar duymaz gel emniyete teslim ol. Devlet büyüklerimiz bu konuda çok emek sarf ediyorlar. Herkes elinden geleni yapıyor. Cumhurbaşkanımız ve bakanımıza çok teşekkür ederim. Devletimiz bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadı. Burada HDP gençleri dağa gönderdiği için kardeşimi de aralarında gönderdiler. Bundan dolayı kardeşimi HDP'den istiyorum" dedi.

1 yıl önce

İBB işçilerinin promosyon eyleminde arbede! Ekrem İmamoğlu’nun güvenlikleri müdahale etti

İşçilerin, banka promosyon görüşmelerinin şeffaf şekilde yönetilmediği gerekçesiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesinin (İBB) başkanlık binası önünde düzenledikleri eylemde sendika üyeleri ile güvenlik personeli arasında arbede yaşandı. Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜM BEL-SEN) İstanbul 5 No’lu Şube üyeleri, İBB yönetiminin banka promosyon görüşmeleriyle ilgili süreci şeffaf yürütmediği gerekçesiyle İBB’nin Saraçhane’deki binasının önüne geldi. HAVUZLU ALANA ALINMADILAR Belediyenin önündeki havuzun bulunduğu alana alınmayan sendika üyeleri, basın açıklamalarını sürekli o noktada yaptıklarını ifade ederek taleplerinde ısrarcı oldu. İşçileri alana almayacağını tekrarlayan güvenlik personeli ile bazı sendika üyeleri arasında arbede çıktı. Polislerin müdahalesiyle arbedenin sona ermesinin ardından havuzun önüne gelen sendika üyeleri basın açıklaması yaptı. TÜM BEL-SEN İstanbul 5 No’lu Şube TİS ve Hukuk Sekreteri Yılmaz Haksever, İBB yönetiminin banka promosyon görüşmeleriyle ilgili süreci şeffaf yürütmemesini kabul etmediklerini söyledi. Türkiye’deki yasal mevzuat nedeniyle özel ve kamusal tüm kurumların çalışanlarına ücretlerini bankalar aracılığıyla ödediğini, bankaların bundan dolayı yüksek kazanç elde ettiklerini dile getiren Haksever, “Birçok belediye de yakın tarihte imzalanan banka promosyon sözleşmeleriyle çalışanlara 35 ile 45 bin lira arasında ödeme yaptı. İki, üç sene önce imzalanmış promosyon sözleşmelerinde bu rakamların en fazla yüzde 10 düzeyinde kalması bile emekçilerin yaşadığı reel kaybı gözler önüne sermektedir. Sonuçta bankalar, biz emekçilere bundan 2-3 sene önce yaptııkları, bugün adeta pula dönmüş, promosyon ödemelerine dayanarak bugünkü maaşlarımızdan aslında karşılığını ödemediği yüksek miktarlarda kazançlar elde ederek karlarına kar katmaktadır.” diye konuştu. “BELEDİYE BÜROKRASİSİNİN DAHA HASSAS VE İNCELİKLİ DAVRANMASI TALEBİMİZ” Haksever, sendikanın maaş promosyon sözleşmelerinin güncel ve resmi enflasyon oranları çerçevesinde güncellenmesi için çalıştığı kurumlar üzerinden ilgili bankalara başvurularda bulunduğunu anlattı. “Ancak bankalar bu başvurularımıza cevaben bırakın bu sözleşmeleri güncellemeyi, sözleşmelerin iptali ve değişimi halinde ödenmesi gereken ağır cezaları belirterek bizleri tehdit etti.” diyen Haksever, şunları kaydetti: “Ayrıca yürütülen süreçte konunun tarafı olan belediye, işçi ve memur sendikalarını sürece dahil etmeyerek ve düzenli bir açıklama yapmayarak şeffaf bir irade sergilememiş olup süreci ‘her kafadan bir ses çıkma’ noktasına getirmiştir. Bu ve benzeri süreçlerde belediye bürokrasisinin daha hassas ve incelikli davranması talebimizdir. Yerel yönetim emekçilerinin bütün hak ve özgürlüklerini korumak ve geliştirmek için 32 yıldır kesintisiz bir şekilde mücadele yürüten sendikamız TÜM BEL-SEN, bankaların emekçilerin maaşları üzerinden her geçen gün daha büyük karlar elde ederken bunun karşılığını ödememesini kabul etmeyecektir.”

1 yıl önce

PKK propagandasından kapatılan İMC TV'nin müdürü Soner Şimşek'i İSMEK'e yönetici yaptılar!

CHP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde (İBB) skandallar bitmiyor.  HDP ve PKK'nın savunuculuğunu yaptığı gerekçesiyle kapatılan İMC TV'nin Genel Yayın Yönetmeni olan Soner Şimşek, İBB İSMEK Uzaktan Eğitim programının başına getirildi.  Şimşek'in 25 bin TL maaş ile işe başlatıldığı iddia ediliyor. 

1 yıl önce

Eren Abluka-34 Narko Terör operasyonlarında 493 kilogram uyuşturucu ele geçirildi

Açıklamayı İçişleri Bakanlığı yaptı. Diyarbakır'da başlatılan Eren Abluka-34 Narko Terör operasyonlarıyla terör örgütünün finans kaynaklarına darbe vurulmaya devam ediliyor. Bu kapsamda operasyonların 49'uncu gününde Hani ilçesi Gömeç Mahallesi kırsalında önceden tespit edilen 55 ayrı noktada jandarma komando özel operasyon (JOPER), jandarma komando ve güvenlik korucusu timlerince arazi arama tarama faaliyeti yapıldı. Aramalarda, 180 bin 200 kök kenevir, 335 bin kök skunk, 103 kilogram toz esrar ve 493 kilogram kubar esrar ele geçirildi. Açıklamada, yurt içinde terörün tamamen ortadan kaldırılmasına yönelik Eren Abluka operasyonlarının halkın desteğiyle inançlı ve kararlı şekilde başarıyla devam ettiği belirtildi.

1 2 ... 1269 1270 1271 1272 1273 1274 1275 ... 2659 2660