26 Nisan Cuma 2024
1 yıl önce

Tarım Kredi'nin ardından zincir marketler harekete geçti! İşte ürünlere yapılan indirim oranı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatının ardından Tarım Kredi marketlerinde indirimli ürün satışı başladı. Hal böyle olunca zincir marketlerde harekete geçti. Peki zincir ve diğer marketler ne kadar indirim yaptı? İşte detaylar... Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Tüketici Konfederasyonu Başkanı Aydın Ağaoğlu şu ifadeleri kullandı:  "İndirim başladı ama özellikle sıvı yağ, beyaz peynir, et ürünlerinde zincir marketlerde bir miktar indirime başlandığını tespit ettim. Hala Tarım Kredi Kooperatifi’nin uyguladığı fiyatlara inmiş değiller. Beklentimiz üretimin artırılarak vatandaşın temel gıda ve ihtiyaç ürünlerinde arzın yükselmesi sonucunda kalıcı ve reel bir indirim yapılmasıdır. Bunun için de gerek ham madde kaynaklarından üretici, toptancı ve satış noktalarından konuyu hassasiyetle değerlendirip küresel ölçekteki kriz sürecinde tüm tüketicilerin asgari ihtiyaçlarına ulaşabilmelerine destek sağlamalarını bekliyoruz. İNDİRİM ORANI ORTALAMA YÜZDE 15 Şu anda yüzde 15 ortalama ile sıvıyağ, bakliyat, sebze meyve, kahvaltılık peynir zeytin, gibi ürünlerde indirim tespit ettim. Marketlerde sarı etiketler. HANGİ ÜRÜNDE NE KADAR İNDİRİM YAPILDI? 5 litrelik ayçiçek yağı çeşitli markalarda 180 ile 200 lira bandında satışa sunuluyordu. Ayçiçek yağının şu an market fiyatı 154.75 lira, Tarım Kredi marketinde fiyat 147 liraydı. Zeytinyağının market fiyatı 198.95 liradan 177 liraya inmiş. Sütaş Süzme Peynir kilogram fiyatı 92 liradan 69 liraya düşmüş. Söke Un fiyatı 72.75’ten 49.95’e düşmüş. 3 katlı kağıt havlu 150 liradan 109.90’a düşmüş. Bizim ayçiçek yağı 5 litresi 170 liraya inmiş. Bunun fiyatı da 200 lira civarındaydı. Ayçiçek yağı fiyatında 188 lira 220 bandından Tarım Kredi indirimi sonrası bunlar 155 liraya kadar indiler. Zeytinyağı da bundan etkilendi fiyatlar düştü. Domates salçasında indirim görmüyorum. 830 gramı zaten 20 lira civarındaydı. Ama yemeklik yağ 200 liradan 177 liraya gerilemiş."

1 yıl önce

Cumhurbaşkanına hakaret ettiği iddia edilen yüzücü Derya Büyükuncu'nun 8 yıla kadar hapsi istendi

Cumhurbaşkanına hakaret ettiği iddia edilen yüzücü Derya Büyükuncu’ya 8 yıla kadar hapis talebi! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın koronavirüs rahatsızlığına ilişkin sosyal medya hesabından hakaret içerikli paylaşımlar yaptığı iddia edilen ve hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 7 Şubat 2022’de yakalama kararı çıkarılan yüzücü Derya Büyükuncu hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede, Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerince siber suç önleme kapsamında internet üzerinde yürütülen sanal devriye faaliyetleri çalışmalarında, şüpheli Derya Büyükuncu’nun sosyal medya hesabından Cumhurbaşkanının korona virüs olması sonrasında hakaret içerikli paylaşım yapması nedeniyle ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçundan hakkında soruşturma başlatıldığı kaydedildi. İddianamede, şüphelinin kullanmış olduğu sosyal medya hesabından farklı tarihlerde yapmış olduğu paylaşımların eleştiri hakkı ve ifade özgürlüğü kapsamını aştığı, paylaşımlarının Cumhurbaşkanının onur, şeref ve saygınlığını zedeleyen nitelikte olduğu, ayrıca paylaşımların sosyal medya hesabından yapılması nedeniyle somut olayda aleniyet unsurunun gerçekleştiği ve böylelikle şüphelinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik zincirleme biçiminde ‘alenen hakaret’ suçunu işlediği kaydedildi. Hazırlanan iddianamede şüpheli Derya Büyükuncu hakkında zincirleme şekilde ‘Cumhurbaşkanına alenen hakaret’ suçundan 1 yıl 5 aydan 8 yıl 2 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

1 yıl önce

Bakan Soylu: Biz sadece PKK ile değil Batı'nın bazı güçleriyle de mücadele ediyoruz

Bakan Soylu, Yenişehir Parkı'nda düzenlenen Bayburt Muhtarlar ve Sivil Toplum Kuruluşları Buluşması'nda yaptığı konuşmada, herkesin bu ülkenin çocuğu olduğunu, ayrı gibi görünse de aynı şeylerin çok fazla olduğunu söyledi. Türkiye'de yaşayanların kaderlerinin birbirine sadece vatandaşlık bağıyla değil, kardeşlik bağıyla bağlı olduğunu ifade eden Soylu, "Hastane kuyruklarında bekletilmeyen, fatura sıralarında günlerini vermeyen bir Türkiye'yi hayal etmişizdir. Doğu'da artık terörün gündem olmadığı, insanların korkmadan yaşadıkları, hiçbir tedirginlik duymadıkları bir Türkiye'yi hayal etmişizdir. Batıda aynı gündeme sahip Doğu ya da Güneydoğu illerinin olduğu bir Türkiye'yi hepimiz hayal etmişizdir." diye konuştu. Bu neslin çok çektiğini, geçmişte Amerika ve Avrupa'nın Türkiye'ye parmak salladığını anlatan Soylu, şöyle devam etti: "Bizim yöneticilerimiz, başbakanlarımız, cumhurbaşkanlarımız oralara gittiğinde hakir gördüler, küçümsediler. Acaba hangi şamarı, hangi küçümsemeyi göreceğiz diye ödümüz patladı. Acaba milli onurumuzla onu kıracak bir halle karşı karşıya kalacak mıyız diye ürktük ve korktuk. Ay sonu bankalardan emekli maaşı gelecek mi diye bir tedirginlik ve endişe. Bu, ülkenin masallarda anlatılan bir endişesi değil yaşanan bir endişesiydi. Bunu hep beraber yaşadık. Türkiye sınır ötesi hareket yaptı, şalteri indirdiler, kahraman Mehmetçiğimiz oradan geri dönmek zorunda kaldı. Çünkü Amerika müsaade etmeden oradan yürüyemiyorduk. İnsansız hava aracı istedik. Hem de en zor, en sıkıntılı zamanımızda. Amerikan senatosu bize yok dedi. İsrail'den aldık, mücadelemizin en kor ve ateşli halinde bozuldu gönderdik aylarca bize geri göndermediler." "YILLARCA BİZİ ZAYIFLATMAK İÇİN UĞRAŞTILAR" Soylu, Türkiye'nin en önemli stratejisinin medeniyeti ve Müslümanlığı olduğuna işaret ederek şunları kaydetti: "Veysel Karani'den Hacı Bayram Veli'ye, Mevlana'dan Dede Korkut'a, Yunus Emre'den Karacaoğlan'a kadar bize intikal eden büyük bir zenginliktir. Tam da bunu kıskanıyorlar. Geriye dönüp baktığınızda büyük bir anlayışın temsilinin bu coğrafyada ortaya çıktığını gördükleri için. Diyorlar ki aşağıya bir terör koridoru kuralım sabahtan akşama kadar bununla uğraşsınlar, içlerine bir FETÖ fitnesi sokalım sabahtan akşama kadar bununla uğraşsınlar. DEAŞ diyelim, PKK diyelim sabahtan akşama kadar bununla uğraşsınlar. Biraz daha şalteri yukarı çekmek istersem ekonomik olarak saldıralım, alabora etmeye çalışalım bununla uğraşsınlar. Bu konuda biraz daha süreci tırmandırmak istersem sağda solda bomba patlatalım, fay hatları var fay hatlarını tetiklemeye çalışalım biraz da bunlarla uğraşsınlar. Yıllarca bunu başardılar, yaptılar ve gerçekleştirdiler. Yıllarca bizi zayıflatmak için uğraştılar. Yıllarca tepemizde Demokles'in kılıcını tuttular. Yıllarca bunu başarabilmek için her türlü oyunun içine düştüler, her türlü oyunu gerçekleştirdiler." "BATI'NIN TERÖRÜ DESTEKLEYEN BÜTÜN GÜÇLERİYLE MÜCADELE EDİYORUZ" Suriye'nin Rakka şehrinde daha önce DEAŞ'ın olduğunu anımsatan Soylu, "PKK'ya dediler ki git o DEAŞ'ı oradan, talimat verdi Amerika, temizle. Bir tek kurşun atmadan DEAŞ oradan çıktı, PKK orayı aldı. Çünkü ikisinin sahibi de aynı. Bunu ben açık açık söylüyorum. İkisinin sahibi de ikisini yöneten de, yönlendiren de, talimatlarını veren de aynı. Biz sadece PKK ile mücadele etmiyoruz. Batı'nın terörü destekleyen bütün güçleriyle mücadele ediyoruz. Türkiye'de bunların üzerine çöktük, Allah nasip ederse 2023'te 29 Ekim'de bir tek terörist bırakmayacağız. Etrafımızdaki coğrafyada da sadece PKK'yı, PYD'yi, SDG'yi değil hepsini mağlup edeceğiz. Onlara bu milletin, bu memleketin gücünün nasıl olduğunu göstereceğiz." değerlendirmesinde bulundu. Soylu, yıl sonuna kadar Bayburt'un bütün köylerinde asfaltsız yol kalmayacağını, yapımı devam eden Geri Gönderme Merkezi'nin en kısa sürede bitirileceğini, Arpalı beldesinde yapımına devam edilen askeri kışla projesinin ikinci etabına da kısa sürede başlanacağı bilgisini paylaştı. Konuşmasının ardından beraberindeki protokol üyeleriyle il merkezine bağlı Arpalı beldesine giden Bakan Soylu, buradaki bir çay bahçesinde vatandaşlarla bir araya geldi. Soylu, burada yaptığı konuşmada, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığının profesyonelleşmesi konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iktidara geldiği ilk günden itibaren bir karar verildiğini vurguladı. Jandarma Genel Komutanlığında profesyonelliğin yüzde 90'a ulaştığına işaret eden Soylu, askere yükümlü olarak giden ve Jandarma'da bulunan kişi sayısının 25-30 bin civarında olduğuna dikkati çekti. Soylu, bu rakamın eskiden 100 bin civarında olduğunu anımsatarak konuşmasına şöyle devam etti: "Yüzde 10 daha kaldı yükümlü. Onun da profesyonelliğini yavaş yavaş. Ama her birini siz eğitiyorsunuz. Terörle mücadele konusunda onu destekliyorsunuz. Bir taraftan alan mücadelesi yapıyoruz, bir taraftan bazen bir hafta boyunca bizim pusu timlerimiz bir yerde dururlar oradan teröristin geçmesini beklerler. Zaten sayı çok azaldı 124 sayısına düştü Türkiye içerisinde. Yakın bir zamanda inşallah 100'ün altını da görürüz. 2023'te de hepsini Cumhuriyet'in 100. yılına geldiğimizde tertemiz eder geçeriz. Zaten 124 sayısının 10-15 tanesi hareket edebilecek kabiliyette değil. Yani kiminin ayağı gitmiş, kafası gitmiş. Dört tane terörist var şimdi Şırnak civarında. Biz onları epey hırpaladık, onları başka bir yere götürmek istiyorlar, biz de bütün hattı çektik. Yani şunu bilmenizi istiyorum, ayakkabı numaralarına kadar her şeyi biliyoruz." FETÖ konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tek başına koyduğu iradenin önemine değinen Bakan Soylu, "Eğer tek başına irade koymamış olsaydı bugün halen bu illetle mücadele ediyor olacaktık. FETÖ, Amerika'nın bir istihbarat yapılanmasıdır, bu kadar açık ve nettir. Benim kadar kimse bu kadar yekten söylemeyebilir. Ama FETÖ sadece bir terör örgütü değil, istihbarat örgütüdür. İstihbarat örgütünün bir sahibi olacak, kime veriyor istihbaratı. Buradan bilmem ne ülkesine giderken 50 defa sağımıza solumuza bakıyorlar. Gideceksin sivil toplum örgütü kuracaksın, iş kuracaksın, okul kuracaksın. İlgili kamu idareleri seni muhatap alacak. Böyle kolay bir iş mi? Bunun hakikaten çok iyi bir iradeyle beraber Türkiye'de etkisiz hale getirebilmek belki bizim 21. yüzyıldaki en büyük kazançlarımızdan bir tanesidir." ifadesini kullandı.

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu: Bir gecede geriye döndürürler

Soylu, AK Parti Bayburt İl Başkanlığını ziyaretinde, güçlü adımlarını, geleceğin güçlü Türkiye'si için atan AK Parti teşkilatında bulunmaktan onur duyduğunu söyledi. Bundan 100 yıl sonra dönüp bakıldığında AK Parti'nin kuruluşundan itibaren Türkiye'de neler yapıldığının, neler gerçekleştirildiğinin, hangi büyük devrimlerin altına imza atıldığının görüleceğini belirten Soylu, "Yapamazsınız, beceremezsiniz, gerçekleştiremezsiniz" denilen her şeyi kimsenin hakkına girmeden, gasp etmeden nasıl gerçekleştirildiğinin de görüleceğini anlattı. Sadece bugüne ait bir hizmetin yapılmadığını, geçmişte Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı sıkıntılardan dolayı yapılamayanların da bugün yapıldığını aktaran Soylu, gelecek 100 yılın altyapı yaptırımlarının tamamlandığını, Türkiye'nin etrafındaki coğrafyaya da umut olduğunu dile getirdi. Soylu, dünyaya, sıkıntıya ve dara düştüğü zaman da umut olduğunu gösteren bir teşkilatın mensubu olduklarını vurgulayarak, "Bunu burnu büyüklük yapıp, 'Biz yaparız, biz ederiz' diyenlerden ziyade, 'Biz milletin emrine amadeyiz, millet ne derse onu yaparız' diyen anlayışı gerçekleştirdiğiniz için 100 yıl sonra bu milletin dualarıyla karşı karşıya kalacaksınız. Bunu bilmenizi istiyorum, büyük iş başardınız, büyük iş gerçekleştirdiniz." diye konuştu. Bakan Soylu, teşkilat mensuplarının bunları sadece Türkiye'deki birtakım sıkıntılara, kısıtlara, geçmişten kalan, yollarını daraltmaya çalışan anlayışlara rağmen değil, Amerika'ya, Avrupa'ya rağmen, "Eğer bunlar güçlenirse doğu ve batı arasındaki köprüyü tam anlamıyla kurarlar" diyenlerin çelmelerine rağmen gerçekleştirdiklerini dile getirdi. Soylu, şöyle konuştu: "O kadar büyük iş yaptınız, gerçekleştirdiniz ki. Elbette ki Allah'ın nasibiyle, takdiriyle, inayetiyle, onun izin vermesiyle o kadar büyük iş gerçekleştirdiniz ki. Daha işin, yolun başındayız. Ancak bu ülkeye kaybettirdiklerini yerine koyan bir iktidarız. Cumhur İttifakı ile birlikte yapacak çok işimiz var. Bir, AK Parti'nin yapacak çok işi var. İki, bu büyük milletin yapacak çok işi var. Üç, Cumhur İttifakı'nın yapacak çok işi var. Dört, Recep Tayyip Erdoğan'ın yapacağı çok iş var. Hakikaten yapacak çok işimiz var. Etrafımızdaki coğrafyaya huzur getireceğiz, medeniyetimizi dünyaya nakşedeceğiz, kişi başına gelir seviyesini Türkiye'nin, etrafımızdaki coğrafyanın ve dünyanın en güçlü ve zengin ülkeleri arasına getireceğiz. Elbette ki otomobilimizi üreteceğiz ama biz ufku açıyoruz, otomobiller üreten bir Türkiye'nin yolunu açıyoruz. Yapacağımız çok iş var. Hep birlikte kendi uçağımızı, helikopterimizi, tankımızı ve bu ülkede kendi yerli milli sermayemizi, bizim yolumuzdan geçen ülkelere örnek olabilecek bir anlayışı gerçekleştireceğimiz için yapacak çok işimiz var." "ŞU AYASOFYA'NIN 'ALLAHUEKBER' DİYEN MİNARESİ KADAR DİK OLUN" Bayburt dahil 81 ilde üniversite, bir çok ilde 5 yıldızlı hastane diyebilecekleri şehir hastaneleri ve dünyanın en büyük havalimanının olduğunu, bunları AK Parti kadrolarının gerçekleştirdiğini belirten Soylu, şöyle devam etti: "Bunu bize ulufe vermediler. Bunu siz büyük bir gayretle, mücadeleyle, birtakım noktalara giden paraları bu ülkenin yatırımlarına döndürerek gerçekleştirdiniz. Başınız göğe değecek kadar dik olun. Şu Ayasofya'nın 'Allahuekber' diyen minaresi kadar dik olun. Biz sadece bugün kendi ülkemize, kendi milletimize hizmet eden bir anlayışı ortaya koymuyoruz. Bizim burnumuzu mu sokarlardı Doğu Akdeniz'e, Libya'ya? Kağıtlar çiziyoruz, cetveller çiziyoruz. Bizim burnumuzu mu sokardı Amerika, terör örgütünün terör koridoru kurmak istediği yere? Kapatır bizi karanlıkta bırakırdı. Ama Türkiye 21. asrın başından itibaren öyle bir akıl ortaya koydu ki bugün savunma sanayinde yüzde 20'lerden yüzde 80'lere çıktık. Sadece üretmiyoruz, aynı zamanda hakkımızı müdafaa edebilecek kendi milli ve yerli üretimimizi ortaya koyabilecek adımları atabilme kabiliyetine sahip oluyoruz. Öyle kolay işler değil. Bunları Türkiye başardı, hazmedemedikleri de budur. Hepsi bir araya gelecekler altı masada, yedi masada, sekiz masada, on masada, gölgeli masada hep beraber bir araya gelecekler. Sonuç ne olacak biliyor musunuz? Sonuç, başladığımız noktadayız hak ve batılın mücadelesindeyiz. Allah'ın izniyle hak yine galip gelecek." Soylu, "batıl cephesinin" neleri ihtiva ettiğini, neleri içerdiğini bildiklerini, yaşadıklarını dile getirerek, "Ellerine fırsat gelse Apo'yu dışarı çıkaracaklar. Ellerine fırsat gelse Selo'yu dışarı çıkaracaklar. Ellerine fırsat gelse Amerika'nın talimat verdiği adamları dışarı çıkaracaklar. Ellerine fırsat gelse PKK'nın, PYD'nin ellerini kollarını sallayarak bu bölgede gezmesini sağlayacaklar. Ellerine fırsat gelse 'KHK'lı' deyip FETÖ'den bu ülkeye zarar verenleri, kamudan bizim dışarı çıkardıklarımızı, attıklarımızı bu ülkenin rahat rahat adım atabilmesi için temin ettiklerimizi birer birer yine devletin içerisine yerleştirecekler. Ellerine fırsat gelse Türkiye'nin savunma sanayisini tarumar edecekler, bizi Batı'ya mahkum edecekler. Ellerine fırsat gelse 'S400'ü göndeririz, yerine teslim ederiz' deyip Türkiye'yi savunmasız bir noktada bırakacaklar. Ellerine fırsat gelse gidecekler Türkiye'yi öbür taraflarda temsil ederken aynen geçmişte olduğu manzaralar gibi, bizim karşımızda ayak ayak üstüne atarken bizi süklüm püklüm bir halde bırakacaklar. Buna fırsat vermeyelim. Doğru, AK Parti büyük işler yaptı, büyük devrimler gerçekleştirdi ama şunu sakın unutmayın, 28 Şubat'ı bir gecede Türkiye için karanlık bir gece haline getirdiler. Bunların, yapmak diye bir kabiliyeti yoktur. Ama bunların bir anda yıkmak diye bir kabiliyetleri söz konusudur." ifadelerini kullandı. "BELEDİYELERİ TERÖR ÖRGÜTÜ YUVASI MI YAPTIRAYIM?" Sadece kendi dönemlerinden değil, gelecek nesillerden de mesul olduklarına işaret eden Soylu, "Siz çok sıkıntılar çektiniz. Darbeler gördünüz, bu ülkede değerlerinizle ötekileştirildiğinizi gördünüz. Bu ülkede, 'Ben Müslümanım' diyebilmenin sıkıntılı olduğu bir dönemi hep beraber yaşadınız, gördünüz. İnsanların etnik kökenlerine, mezheplerine, inanışlarına göre, hatta namaz kılanın 'Acaba şuralarında izleri var mı?' diye tespit edilip ötekileştirildiğini gördük." dedi. Soylu, "Bir gecede geriye döndürürler." ifadesini kullanarak, "Bırakın o bugünkü mavralarını, tafralarını. Yani helalleşme üzerinden millete yeni bir tezgah kurma ayaklarının hepsi samimiyetsizlik fotoğrafıdır. Bir günde açığa çıkıyor. Onun için genç nesillerimizi bunlar teslim alırlarsa sadece bu coğrafya değil, etrafımızdaki coğrafyada da hüzün olur. Türkiye bu aldığı istikameti, Türkiye bu yürüdüğü yolu, Türkiye kazandığı bu anlayışı bunlar sayesinde dumura uğratır." diye konuştu. "Bunlar üç koyunu güdemezler." diyen Bakan Soylu, sözlerini şöyle tamamladı: "Hangi belediyesine el atsak içerisinden terör örgütü mensubu, terör örgütü iltisaklısı çıkıyor. Attırıyoruz, adamlar Yunanistan'a kaçıyorlar. Yunanistan'dan, 'Beni İstanbul Büyükşehir Belediyesinden attırdılar' diyorlar. Bana kızıyorlar, 'Niye bu soruşturmaları yapıyorsunuz?' Belediyeleri terör örgütü yuvası mı yaptırayım? Bizim görevimiz nedir? Bu ülkeyi terörden muhafaza etmek değil mi? Kalkıp, 'Allah razı olsun, bizi uyandırdınız, size teşekkür ediyoruz, bir eksiklik yapmışız hatamızdan geri dönüyoruz' diyeceğine meseleyi siyasallaştırıp, 'Acaba biz buradan nasıl kurtuluruz?' çaresi içerisindesiniz. Bana vurduğunuz kadar terörü vursaydınız, belki milletin gönlünde yer edebilme fırsatına sahip olabilirdiniz. Onun için onlar ne derse desin, biz yolumuza hep birlikte devam edeceğiz. Çünkü bizim yolumuz sıratı müstakimdir. Çok çalışmalıyız, birlik içerisinde olmalıyız, omuz omuza olmalıyız, aramızdan, şu omuzlarımızdan bir tek nefes bile geçmemeli. Bunu hep birlikte sağlamalıyız." MHP Bayburt İl Başkanı Bekir Kasap'ı da parti binasında ziyaret eden Soylu, bir süre partililerle görüştü.

1 yıl önce

Bakan Nebati: Borsa İstanbul'a 13.6 milyar lira yabancı yatırım girişi gerçekleşti

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, sosyal medyada Borsa İstanbul ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Borsa İstanbul'un öncülüğünde sermaye piyasalarının derinleşmeyi sürdürdüğünü ifade eden Bakan Nebati, Borsa İstanbul'da işlem gören ve rekor seviyeleri test eden şirketlere 1-18 Ağustos 2022 tarihleri arasında 13,6 milyar lira yabancı yatırım girişi gerçekleştiğini bildirdi. https://twitter.com/nureddinnebati/status/1560601589773398019?s=21&t=R3I3mzVLlqzo48G6HiFCsA Bakan Nureddin Nebati, "Eş zamanlı olarak, TCMB brüt rezervimizde de 3 haftalık süreçte 15,4 milyar dolar artış kaydedildi. Sermaye ve para piyasalarımızda güven ortamının sürdürülmesi açısından yabancı yatırımcının yüksek ilgisi bizleri sevindirmektedir." dedi. Türkiye Ekonomi Modeli ile yürütülen politikaların çok yönlü ve hedef odaklı olduğuna vurgu yapan Bakan Nebati, "Finans ve sermaye piyasalarını destekleyici adımlarımızı sürdürecek, üreterek büyüyen Türkiye olma yolunda kararlılıkla ilerlemeye devam edeceğiz." ifadelerinbi kullandı.

1 yıl önce

CHP Bilecik teşkilatında uyuşturucu skandalı! Gençlik Kolları Başkanı yarım kilo uyuşturucu ile yakanalandı

Bilecik İl Jandarma Komutanlığı ekipleri kentte uyuşturucu madde sevki yapılacağı ihbarı üzerine harekete geçti. Ekipler Mustafa Ada isimli şüpheli şahsın motosikletini Söğüt ilçesinde durdurarak motosikletinde ve bahçesinde arama yaptı. Yapılan arama neticesinde; 656 gram kubar esrar ile 119 kök kenevir bitkisi ele geçirildi. Malzemelere el konulurken, şüpheli gözaltına alınarak hakkında yasal işlem başlatıldı. Şüpheli Mustafa Ada'nın, Cumhuriyet Halk Partisi Bilecik İnhisar Gençlik Kolları Başkanı olduğu ortaya çıktı. CHP'nin eğitim veren ekibinin içinde olduğu belirtilen Ada'nın aynı zamanda Bilecik Belediyesi'nde çalıştığı öğrenildi.

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu: "Cumhuriyetin 100. yılında bu ülkenin içerisinde bir tek terörist kalmayacak"

Çeşitli ziyaretlerde bulunmak için kente gelen Soylu, Bayburt Valiliği önünde kendisini ilgiyle karşılayan vatandaşlara hitap etti. Bakan Soylu, Bayburt'ta olmaktan onur duyduğunu dile getirerek, vatandaşlara Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın selamlarını iletti. "Dünyadaki bir takım ülkeler ona çelme takmak istese de dönüyorlar, dolaşıyorlar ayağına geliyorlar ve dünyada bir yerde problem varsa bunu 'Tayyip Erdoğan, Türkiye çözsün' diyorlar." ifadesini kullanan Soylu, "Sadece Türkiye'nin lideri değil, dünyanın da umudu olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın Bayburtlu hemşehrilerimize selamları var, sevgileri var, muhabbetleri var." diye konuştu. Soylu, terörle her alanda mücadele eden kahramanların komutanı Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler'in de selamları ve muhabbetlerini hemşehrilerine iletti. Dünyanın farklı bir dönemden geçtiğinin altını çizen Soylu, şu değerlendirmede bulundu: "Tam 2,5 yıldır korona denilen bir illetle dünya karşı karşıya. Suriye'de, Irak'ta, Libya'da, Yemen'de ve etrafımızdaki neredeyse bütün coğrafyada koronadan bağımsız vekalet savaşları dediğimiz, özellikle Müslümanların bulunduğu coğrafyada bir karmaşıklığı oluşturabilmek için Batı dünyası elinden geleni ortaya koyuyor. Bitti mi? Hayır. Çin bir taraftan üretim bantlarını, üretim sıkıntısına döndürüyor. Diğer taraftan Karadeniz'in hemen üstünde Rusya ile Ukrayna arasında belki de 'geliyorum' diye bağıran ve bütün dünyayı gıda krizi başta olmak üzere birçok süreçle etkileyen bir savaşın olduğuna şahit oluyoruz. Bunları hep beraber yaşıyoruz. Bir taraftan bu sıkıntıların içerisinde 'Türkiye'yi acaba ekonomik saldırılarla diz çökertebilir miyiz, Irak'ın kuzeyinde, Suriye'nin kuzeyinde bir terör devleti kurabilir miyiz?' diye plan, program ve oyun kurmaya çalışanlar var." Soylu, PKK'nın, Amerika ve Avrupa tarafından belki de en çok bu dönemde desteklendiğini, son 3 yılda Amerika senatosunun PKK'ya 2 milyar dolar resmi yardım yaptığını aktardı. "Onlar zannettiler ki milletimiz bu işi anlamıyor" Milletin her şeyden haberi olduğuna dikkati çeken Bakan Soylu, şöyle devam etti: "Zannediyorlar ki paralarıyla, oyunları ve tuzaklarıyla, PKK'lı teröristlerle bir araya gelerek bize diz çökertecekler. Onlar hangi adımı atarlarsa atsınlar, hangi oyunu kurarlarsa kursunlar... Bir taraftan Gezi olaylarını yaptılar bizi diz çökertemediler. Bir taraftan 17-25 Aralık FETÖ darbesini yaptılar bizi diz çökertemediler. Onlar zannettiler ki milletimiz bu işi anlamıyor, onlar zannettiler ki Bayburtlu hemşehrilerim bu işleri takip etmiyor. Ben bir şey biliyorum, şurada Bayburt'ta bir kahveye oturayım, eğer Amerikan Başkanına fesini ters giydirmezse benim hemşehrilerim başka bir şey bilmiyorum. Dünyayı da takip ediyor, Türkiye'yi de takip ediyor, dünyada neler olduğunu biliyor ve bize hangi oyunların kurulduğunu biliyor." Soylu, Libya'da ve Doğu Akdeniz'de varlığını ortaya koyan, kimi yerde huzuru, kimi yerde de barışı temin eden bir Türkiye olduğunu belirtti. Bakan Soylu, onlar Türkiye'ye çelme takmaya çalışırken şehir hastaneleri, dünyanın en büyük havalimanları, Çanakkale'deki köprüsü, insansız hava araçları, dünyadaki en büyük barajları ve Ayasofya'sı ile beraber bütün dünyaya varlığını ifade eden bir Türkiye olduğunu dile getirdi. "Bu sıkıntıları Kemal Kılıçdaroğlu ve avanesi mi çözer?" Dünyada yaşanan sıkıntıların bazılarının Türkiye'ye de intikal ettiğine değinen Soylu, şunları kaydetti: "Şu tercihi elbette ki bu büyük milletimiz yapacaktır. Bu sıkıntıları Kemal Kılıçdaroğlu ve avanesi mi çözer? Bu sıkıntıları bugün, dünyanın karşısında mum gibi durduğu Tayyip Erdoğan mı çözer? Bugüne kadar reise itimat ettiniz. Bugüne kadar Cumhurbaşkanımıza itimat ettiniz. Değerlerimize hakaret edenlere karşı milletinin yanında olan kıymetli Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a güvendiniz ve itimat ettiniz. Hiç bir zaman kendi geleceği için makam için koltuk için ne eğildi, ne de büküldü. Sadece bu dünyanın, ülkemizin büyümesinin ve zenginleşmesinin değil, ben yaşıyorum ve görüyorum ki öteki dünyanın da hesabını yapan, bu milletin bütün değerlerine sahip çıkmaya çalışan, her türlü oyunu ve tuzağı sadece milletin iradesiyle ve sizinle beraber bozmaya çalışan Cumhurbaşkanımız var." Soylu, Almanya'dan İngiltere'ye, Amerika'dan Çin'e kadar dünyada büyük geçinen ülkelerde büyük karmaşıklıkların olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Alışmışlardı bedavacılığa. Problemlerini, sorunlarını Müslüman ülkelerin üzerine yık, Türkiye'nin üzerine yık, Türkiye ile beraber uğraş, kendi ülkelerinin insanlarını rahat ettirmek için buralarda karmaşıklık oluştur. Onların fotoğraflarda foyaları ortaya çıktı. Afganistan'dan kalkan uçağın fotoğrafını hep beraber gördük. Öyle bir kaçtılar ki dünyada Amerika'nın rezilliğini kendilerinden sonra gelecek nesillere bırakmak zorunda kaldılar. Herkesin bir hesabı var. Yaptığın zulümlerin hesabını Allah bilir ve sana gösterir. Onun için içerisinde bulunduğumuz zorluklar ve sıkıntılar var. Bize itimat edin ve güvenin. Etrafımızdaki coğrafyada sıkıntılar var, bize itimat edin ve güvenin." Bakan Soylu, Tunceli Pülümür'deki güvenlik kulelerinin yapımı öncesinde yaşanan bir olayı da vatandaşlarla paylaştı: "Hatırlarsınız bundan 4-5 yıl önce Yaşar Paşamızla beraber Tunceli'den Bayburt'a gelmiştik. Tunceli'de o gün 300'ün üzerinde terörist vardı. Tunceli Valiliğinde bir toplantı yaptık, dedik ki 'Şu Tunceli Pülümür yolundan kimse geçemiyormuş, hep beraber atlayayım Tunceli Pülümür yoluna gidelim.' Etrafımızdakilerin gözleri böyle açıldı, 'Efendim gidilemez' dedi. Devletin Jandarma Genel Komutanı ve devletin İçişleri Bakanı gidemezse millet ne yapsın? Biz beraber oraya gittik, en kritik yerde durduk. Aşağıya indik ve orada bir plan yaptık. Dedik ki 'Bu yolun sağına, soluna, en tepesine, her tarafına kuleler yapacağız, vatandaşımız buradan rahat bir şekilde geçecek teröristi de burada tertemiz edeceğiz, ortadan kaldıracağız.' İlk etapta 21 kule yaptık ve Tunceli Pülümür yolundan herkes rahat bir şekilde geçmeye başladı. O gün 300'ün üzerindeki terörist sayısını söyleyeyim yakında elimize düşerler, 5'e düştü. Onların da peşindeyiz." "Cumhuriyetin 100. yılında bu ülkenin içerisinde bir tek terörist kalmayacak" Pülümür'ün yanı sıra diğer bölgelerde gerçekleştirdikleri faaliyetlere de değinen Bakan Soylu, "Tendürek Dağı tertemiz. Mersin'den Adıyaman'a kadar Amanoslar tertemiz. Yine Kars'ta Çemçe Madur tertemiz. 2023, 29 Ekim'de bir evladınız ve kardeşiniz olarak söylüyorum, Allah nasip ederse rahmetli dedem öyle söylerdi, sağsak ta yaşarsak, Cumhuriyetin 100. yılında bu ülkenin içerisinde bir tek terörist kalmayacak. Doğu ve Güney Doğu'da bu ülkenin vatandaşları sokağa çıkmaya korkarlardı. Çocuklarını okula göndermeye korkarlardı. İş yerlerine gelirler onlardan haraç alırlardı. Haraç alanları da tepeledik, çocukları korkutanları da tepeledik. Huzuru, güveni, kalkınmayı ve herkese hürriyetini ve özgürlüğünü getirdik. Sizin sayenizde ve sizle beraber." diye konuştu. "Biz ne Amerika'ya güveniyoruz, ne Avrupa'ya güveniyoruz" Türkiye'nin yanı sıra etrafındaki coğrafyadan da sorumlu olduklarını ifade eden Soylu, bu coğrafya huzurlu olmazsa, bura üzerinden Türkiye'yi karıştırmaya çalışacaklarını vurguladı. Soylu, bu coğrafyaya huzuru yine Türkiye'nin getireceğine işaret ederek, "Yine burada Tayyip Erdoğan'ın yol arkadaşı, bir evladınız, bu ülkeye güvenen bir kardeşiniz olarak söylüyorum, Suriye'de de Şam'da da huzuru biz getireceğiz. Irak'ta, Bağdat'ta huzuru biz getireceğiz, etrafımızdaki coğrafyaya da huzuru biz getireceğiz. Müslüman coğrafyanın üzerine biçilen bu fitne tohumlarını Allah'ın izniyle bu millet kaldıracak." değerlendirmesinde bulundu. Vatandaşlardan kendilerine güvenmelerini ve itimat etmelerini isteyen Soylu, şunları kaydetti: "Eksiğimiz olabilir biz insanız. Eksikten yoksun Cenab-ı Allah'tır. Ama bu millete ihanetimiz, bu millete yalanımız, bu millete dolanımız ve bu millete yanlış bir işimiz bugüne kadar olmadı, Allah nasip etmesin, bundan sonra da olmayacak. Biz ne Amerika'ya güveniyoruz, ne Avrupa'ya güveniyoruz. Benim liderim Recep Tayyip Erdoğan bir tek şey söylüyor, 'Ben sadece milletin ve Allah'ın önünde eğilirim' diyor." Soylu, Bayburtluların mert, cesur, vatanperver olduğunun altını çizerek, "Hani bir otağın orta direği olur ya Bayburt benim milletimin otağının orta direğidir. Hiç uzatmaya, lafı başka yere götürmeye gerek yok. Siz sadece bu ülkenin otağının en güçlü orta direği değilsiniz. Bu memleketin değerlerinin sahibisiniz. Birisi bir şey yapmaya kalkarsa, 'Biz buradayız' diye haykıranlardansınız. Bu millete istikamet ve yön veren tam bir anlayışın sahibisiniz. Cenab-ı Allah bizi size mahcup etmesin inşallah." dedi. Bakan Soylu, "Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin önümüzdeki 100 yılının altyapısını yaptı. Geçmiş 100 yılında başımıza gelen felaketlerden dolayı oluşan açığını kapatmaya çalıştı. İki iş yaptı yani. Şimdi Cumhuriyetin birinci asrından sonra, 2023'den sonra hem Türkiye'yi tutamayacaklar, hem etrafımızdaki coğrafyayı tutamayacaklar, dünyaya medeniyetimizi nakşeden bir ülke olacağız." diye konuştu. Cumhur İttifakı'nın sadece bir seçim ittifakı olarak değerlendirilmemesi gerektiğini vurgulayan Soylu, konuşmasını şöyle tamamladı: "Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte bu ülkede doğrunun, hakkın ve hakkaniyetin savunucusu olan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli'ye de minnetlerimizi ve şükranlarımızı ifade ediyoruz. Cumhur İttifakı bilmenizi isterim ki 2023'de gireceğimiz bir seçimin ittifakı değildir sadece. O bir seçimdir, böyle bir ittifak olabilir. Biz bir değerler ittifakıyız. Biz, bize bırakılan tarihin emanetlerine sahip çıkan bir anlayışın ittifakıyız. Bu memleketin geleceğine, gelecek nesillerine güçlü bir Türkiye, büyük bir Türkiye, ayakları üzerinde duran bir Türkiye ve dünyadaki saldırılardan bir daha etkilenmeyecek bir Türkiye bırakmak için ortaya koyan bir anlayışın temsilcileriyiz." Soylu, konuşmasının ardından Bayburt Valisi Cüneyt Epcim ve Bayburt Belediye Başkanı Hükmü Pekmezci'yi makamlarında ziyaret etti.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İstanbul'da 300 bin konutu dönüştürerek tarihi başarıya imza attık

İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

Doğduğumuz günden beri suyunu içtiğimiz İstanbul'u her köşesiyle ayrı seviyoruz. Geçtiğimiz hafta restorasyonu tamamlanan, Ayazma Camimiz ile Medeniyet Üniversiteniz kütüphanesini hizmete açtık. Temmuz'da İbn-i Haldun Üniversitesi mezuniyetine katıldık. Ukrayna tahılının İstanbul'dan taşınmasına şahitlik ettik. 15 Temmuz darbe girişimi yıldönümü vesilesiyle şehit ve gazilerimizi Saraçhane'de andık. Görüldüğü gibi eğitimden kültür sanata, uluslararası etkinlerden milli bayramlara, ülkemize değer katan her anında İstanbulla birlikte olduk, oluyoruz. "MARMARA DEPREMİNDE YIKILAN YERLERİ AYAĞA KALDIRDIK"

Az önce sordum şu anda resmi rakam nedir. 60-70 bin dediler. Esenler'de bu muhteşem töreni yapıyoruz. Bu tören vesilesiyle güzide ilçelerden Esenler'de sizlerleyiz. 18 bin insanımızı toprağa verdiğimiz 1999 depreminin 23.yıldönümüydü. 23 yıl geçti ama acısı yüreklerimizde hala ilk günkü gibi tazedir. O felaketin olduğu dönemde iktidarda kim vardı. Rahmetli olmuş Ecevit vardı. Afette iktidar ne yaptı. Tamamen bittiler, tükendiler. Biz iktidara geldik, bu yıkılan yerleri ayağa kaldırdık. Bingöl depremi, Van depremi ve Simav'ı hatırlayın. Bütün depremlerde Gölcük depremini Sakarya'yı Kocaeli'nin genelini hatırlayın. Hepsinde anında şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırdık. Çünkü biz söz verdik mi yaparız. Ve yaptık. Afetleri engellemek bizim elimizde değil ama yıkıcı etkilere karşı tedbir almak bizim elimizdedir. Büyük bir Kentsel Dönüşüm çalışması başlattık.  "DÜNYAYA ÖRNEK BİR MODELİ HAYATA GEÇİRDİK" Amacımız sağlıksız çirkin yapı bırakmamaktı. Şehirlerimizi adete yeniden inşa ederken, vatandaşımızı mağdur etmedik. Teknolojik imkanı da kullanarak eski kötü alışkanlıkların önünü kestik. 3 milyon konutun dönüşümünü tamamladık. 12 milyon vatandaşımızı güvenli bina yeşil alanlarıyla huzur içinde hayatlarını sürdürecek yuvalarına kavuştular. Dünyaya örnek bir modeli hayata geçirdik. 1 milyon 170 bin konut sayesinde 5 milyon vatandaşın huzurla oturmasını sağladık. Yüzde 60'ın 50 milyon vatandaşı afete karşı koruma altına aldık. Ana muhalefet Antalya'da yangın oldu. Muğla'da yangın oldu. Büyükşehir onlarda. Ne yaptınız? Herhangi bir şey yaptılar mı? Biz yaptık. İzmir Belediyesi CHP'de. Ne yaptılar? Hiçbir şey. Konutları ayağa kaldıran biz olduk. Muğla'da, Antalya'da belediye CHP'de diye biz seyredemezdik. Devlet olarak buralara yardım elimizi uzattık. Bu işler yalan çarpıtmayla olmaz. "TARİHİ BİR BAŞARIYA İMZA ATTIK"

Biz milletimize ne söz vermişsek harfiyle yerine getiriyoruz. Ne aldanan ne aldatan olacağız. İlkemiz bu. Depreme ve diğer afetlere hazırlık konusunda bu ilkeye bağlıyız. Bizim projelerimiz gibi aklın ve bilim dışında işlerde esip gürleyenlere itibar etmeyin. Bay Kemal'in sabah söylediği akşam söylediği başka. İstanbul'da 300 bin konutu dönüştürerek tarihi başarıya imza attık. 140 bin konut işyeri dönüşümü devam ediyor. Fikirtepe'de bile 15 bin konutun dönüşümünü sağlıyoruz. Kirazlıtepe'de 5 bin konutluk dönüşüm gerçekleşiyor. Kartal, Beyoğlu Beykoz, Silivri'de 9 ilçenin tamamında projeleri tamamlamak için işçi ve mühendisimiz arı gibi çalışıyor. Hep daha çok çalışarak, hedeflerimize ulaşacağız. 14 Haziran'ı unutmayalım. 2023'ü hiç unutmalıyım. "YIL SONUNDA TOPLAM 4 BİN KONUT TESLİM EDİLECEK" 60 bin konutluk dev dönüşüm projesini burada yükseltiyoruz. 4 katı geçmeyen yatay mimariye sahip depreme dayanıklı eserlerden oluşuyor. Esenler'de inşa edilen evler, 80 ile 125 metrekare büyüklükleri kapalı otoparkı ile çevre ilçelerin çehresini değiştirecek. Bu projenin içinde yok yok desek yeridir. Bu projede 1924 derslikli 63 okul var. 23 cami var. 166 bin metrekarelik sosyal ve kültürel tesisler var. 35 bin kişinin istihdam edileceği teknoloji geliştirme bölgesi var. 2.etabı da tamamlandığında İstanbul'un en büyük millet bahçelerinden biri var. Konutların yarısı Esenler'deki riskli yapıların dönüşümü diğerleri çevre ilçelerin dönüşümünde kullanılacak. Bugün 2 bin 100 konutumuzun anahtarlarını hak sahiplerine veriyoruz. Yıl sonunda 4 bine çıkarıyoruz. Evlerinin hayırlı olmasını diliyorum. Büyükşehir belediyesi kimde. CHP'de. CHP şu görevi aldı alalı 3 yıl oldu. Depreme yönelik konut inşasına yönelik bir şey gördünüz mü? Ben de belediye başkanlığı yaptım. KİPTAŞ konutlarını yapan bu kardeşiniz oldu. Bu iş aşk işi. Yok Bodrummuş, sel oluyor, nerede beyefendi? Yangın var nerede? Yine aynı yerde. İstanbullu gereken dersi 2023'te verecek mi? Deprem ardından yürütülen çalışmalar dahi gerçekleştirilmemiştir. Bireysel olarak herkes gayret göstermiştir, destekleyecek mekanizma maalesef yoktur. Kurumlarımızı bu doğrultuda yapılandırdık. "YAPMAYA DEĞİL YIKMAYA GELECEKLERİNİ SÖYLÜYORLAR" Eğitimde yaptıklarımız ortada. 208 üniversitemiz var. Biz ilkokula gittiğimizde 75 kişilikti. Şimdi 36. 81 vilayetimizde üniversiteler doçentler öğrencilerimizin olduğu yere gidiyor. Ey Bay Kemal bunlar boş lafla olmuyor. Sağlıkta şehir hastanelerimizi kuruyoruz. Eğitimdeki duruşumuz kararlı şekilde devam ediyor. Ulaşımda 28 bin km aşkın yollarımız var. Otoban, otoyollar, tüneller, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü düşünün. Acaba Bay Kemal oralardan geçti mi? Ben istiyorum o da nasiplensin, bazı şeyleri de öğrensin. Oraları da yıkma kararı alabilirler. Onlar yapmaya değil yıkmaya geleceklerini söylüyorlar. Yapacak çok şeyimiz var. 2.5 milyar avroya mal olmuş Çanakkale Köprüsü bir başka güzel. Bunları onların hayalleri bile ulaşamaz bizim icraatlerimize. Yapıların yüzde 60'ını koruma altına almaktan bahsediyoruz. Bu başlı başına bir devrimdir. Önümüzdeki ayın ortasına doğru konut ve kira fiyatlarındaki dengesizliğin önüne geçecek yeni bir hamleyi paylaşacağızTarım Kredi'de büyükbaş hayvanlarına da diğer ürünlerde de yüzde 30-35 gibi indirimler yapmak suretiyle ucuz fiyatla ürünleri ulaştıracağız. Abdülhamid Han sondaj yapıyor. Abdülhamid Han'a saldıranlar yalnız. Onların cesedi var. Abdülhamid Han bir abide.

1 2 ... 1366 1367 1368 1369 1370 1371 1372 ... 2649 2650