29 Nisan Pazartesi 2024
1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan evlat nöbetindeki ailelere seslendi: Sizlere ne kadar teşekkür etsem az

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır annelerinin başlattığı oturma eyleminin 1000. gününde, canlı bağlantıyla Diyarbakır'daki ailelere hitap etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi: Diyarbakır'daki yüreği yanık anaların her birine şahsım, eşim, milletim adına teşekkür ediyorum. Evlatlarını veya yakınlarını terör örgütünden kurtaran anneleri tebrik ediyorum. Hala bu mücadeleyi yürüten annelerimizin de bir an önce evlatlarına ve yakınlarına kavuşmalarını diliyorum. Sizler terör örgütüne ve onun güdümündeki partiye Diyarbakır'dan çok önemli bir mesaj verdiniz. Bu ülkenin cesur anneleri olarak onlara boyun eğmeyeceğinizi gösterdiniz. Evlatlarınıza ve yakınlarınıza kavuşmak için verdiğiniz eşsiz mücadeleyi en başından beri takdirle takip ediyoruz. Mücadelenizin her aşamasında İçişleri Bakanımızla ve diğer arkadaşlarımızla birlikte yanınızda yer aldık. Bundan tam 1000 gün önce Hatice Akar kardeşimizle başlayan mücadeleniz, eşine ender rastlanır bir evlat sevgisi ve azim destanı olarak tarihe altın harflerle yazıldı. Terör örgütü artık evlatlarımıza kolayca kanca atamıyor. Örgütün güdümündeki parti de bu alçak plana pervasızca aracılık yapamıyor. Şahsım, ülkem ve milletim adına sizlere ne kadar teşekkür etsem azdır.

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: “Kimse kürtçe şarkı söylüyor diye engelleniyor değil. Kimse dilinden dolayı ötekileştirilemez.”

Bakan Soylu konser iptallerineyle alakalı yaptığı açıklamada, “Kimse kürtçe şarkı söylüyor diye engelleniyor değil. Kimse dilinden dolayı ötekileştirilemez. Bu konuları, Halk nezdinde itibarını kaybedenlerin, terör örgütü siyasilerinin, kendilerine ait yeni bir zemin bulma arayışı olarak değerlendiriyorum. Buradan ekmek çıkmaz. Çünkü, Tayyip Erdoğan Türkiye’de bu zihniyeti dönüştürdü.” dedi. https://twitter.com/suleymansoylu/status/1530815317072551937?s=21&t=3wlN1mF8_NuREtW2A1ccGA

1 yıl önce

HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde kararlı duruş sürüyor: Evlat nöbeti 1000'inci güne girdi

Diyarbakır’da ailelerin dağa kaçırılan evlatları için HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binası önünde 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi 1000. gününde. 1000 günde, 301 ailenin katıldığı evlat nöbetinin zaferinde 35 evlat ailesine kavuştu, HDP yönetimi, Diyarbakır İl Başkanlığı binasının kepengi indirerek faaliyetlerini ilçe binalarına taşıdı. Diyarbakır’da, oğlunun HDP'liler aracılığıyla dağa kaçırıldığını iddia eden anne Hacire Akar, HDP İl Başkanlığı binası önünde 22 Ağustos 2019'da oturma eylemi başlattı. Akar, oğlunu teröre kurban vermemek için başlattığı kararlı mücadele sayesinde 24 Ağustos 2019'da evladına kavuştu. Akar’ın kararlı eylemi ve yaktığı meşale, Türkiye’de birçok aileye cesaret ve umut oldu. Bu cesur duruşu gören aileler, 3 Eylül 2019'da HDP İl Başkanlığı önünde evlat nöbeti başlattı. Evlatlarını terörün batağından kurtarmak isteyen ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen diğer ailelerin de katılımıyla sayı her geçen gün artarak 301’e ulaştı. İlk günden itibaren evlatlarına kavuşmak için sürdürdükleri kararlı duruşlarıyla HDP il binası önünden ayrılmayan anne ve babalar, yazın sıcağında, kışın soğuğunda eylemlerine ara vermeden devam etti. Aileler, nöbet yerlerini boş bırakmamak için aileleriyle dönüşümlü eylemi sürdürdü. Aileler, tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgını döneminde de gerekli tedbirleri alıp eylemlerinden vazgeçmedi. Geride kalan yaklaşık 3 yılda annelerinin kucağındaki çocuklar, ağabeyleri ve ablaları için yeni yaşlarına eylem çadırında girdi. KARARLI DURUŞ 35 EVLADI AİLELERİNE BULUŞTURDU Eylemle 35 aile, terörün pençesinden kurtardıkları evlatlarına kavuşmanın sevincini yaşadı. Anne ve babalarının "geri dön" çağrısına kayıtsız kalmayıp örgütten kaçarak güvenlik güçlerine teslim olan çocukları gören diğer aileler, eylemlerinde daha kararlı hale geldi. Annelerin kararlı duruşu, HDP'ye kepenk kapattırdı. Ailelerin haykırışlarını duymak istemeyen HDP'liler, çareyi bir süre kepenklerini kapatmakta buldu. Ailelerin kararlı duruşundan sonra HDP, il binasında yaptığı faaliyetlerini ilçe binalarına taşıdı. İddialara göre, bu süreçte terör örgütü PKK yandaşları, ailelere tehditlerde bulundu, onları yıldırmaya çalıştı. Teslim olan gençler, ifadelerinde yaşadıkları her şeyin zorla yaptırıldığını öne sürdü. Ailelerin duruşu, Türkiye’ye ile sınırlı kalmadı. Almanya’ya kadar ulaştı. Berlin'de yaşayan ve terör örgütü PKK yandaşlarınca kaçırılan Nilüfer T'nin annesi Maide T, 12 Kasım 2019'dan beri haber alamadığı kızını bulmak için 29 Şubat 2020'de terör örgütüne müzahir bir derneğin önünde oturma eylemi başlattı. Maide T, daha sonra eylemini Başbakanlık binası önünde sürdürdü. Ailelerin gür sesi, İzmir, Van, Hakkari, Şırnak ve Muş'ta karşılık bularak buralarda eylem başlatıldı. Bu haykırışlara Sivil Toplum Kuruluşları, dernekler ve insanlar duyarsız kalmayarak ailelere destek ziyaretlerinde bulundu. Destek ziyaretleri, bunlarla sınırlı kalmadı. Yerli ve yabancı diplomat ve bürokratlardan sanatçı, spor camiasına kadar buldu. Türkiye’de ve Diyarbakır’da temaslarda bulunan Avrupa Parlamentosu üyesi Tomas Zdechovsky 7 Kasım 2019'da, Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Denetim Komisyonu Türkiye eş raportörleri Jakob Wienen ve Yoomi Renström 3 Ekim 2019'da, Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Andrii Sybiha, İngiltere'nin Ankara Büyükelçisi Dominick John Chilcott ve Hindistan'ın Ankara Büyükelçisi Sanjay Bhattacharyya'nın da yer aldığı 9 ülkenin büyükelçisinin bulunduğu heyet 8 Aralık 2019'da ziyaret etti. Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, İsviçre ve Avusturya'dan gelen gurbetçiler de annelerle görüştü. "HER KATILAN YENİ BİR AİLE, KANDİL'E YENİ BİR BOMBA DEMEKTİR" Evlat nöbetinde kararlılık gösteren Ayşegül Biçer, evladı Mustafa Biçer’in terör örgütü PKK'dan kaçmasıyla zafere ulaştı. Anne Biçer, “Kararlı duruşumla öncelikle büyük bir zafere ulaştım. Ciğerparem evladımı kurtardım. Çünkü doğru adreste oturdum ve evladımı kaybettiğim yerde aradım. Sesimi basın mensupları sayesinde evladıma ulaştırdım. Allah, basın mensuplarından da razı olsun. Evet, Ayşegül Biçer kazandı. Ama bu zafer, Türkiye Cumhuriyeti’nin zaferidir. Cumhurbaşkanımızın, İçişleri Bakanı’mızın, kolluk kuvvetlerimizin mücadelesiyle bu zafere ulaştım. 1000 gündür bu aileler orada oturuyor, büyük zaferlere ulaşıyor. Her katılan yeni bir aile, kandile yeni bir bomba demektir. Her koparılan bir çocuk, PKK’da büyük bir çöküş demektir. Anneler işte bunu yapıyor. Allah’ın izniyle anneler, bu kararlı duruşuyla PKK’yı tarihin en karanlık sayfalarına bir daha açılmamak üzere kapatacaktır. 40 yıldır bu mücadele ile en büyük darbeyi “Diyarbakır Anneleri” terör örgütü PKK’ya vurmuştur” dedi. "ÇOCUĞUMU ONLARDAN SÖKE SÖKE ALIP TÜRK ASKERİ YAPACAĞIM DEMİŞTİM" 9 ay önce evladına kavuştuğunu anımsatan anne Biçer, “6 ay askerde, 3 ayını benimle geçirdi. Teskeresini alıp evine geri döndü. Elhamdülillah, çok şükür, ilk günden beri dediğim gibi, çocuğumu onlardan söke söke alıp Türk askeri yapacağım demiştim. Hayalimi gerçekleştirdim. Evet, sırada bir hayalim daha var. Çocuğumu evlendirip torun, torba sahibi olmak. Allah’ın izniyle buna da inanıyorum ve yapacağım” diye konuştu. Hakkari'nin Şemdinli ilçesinden gelip evlat nöbetine devam eden anne Necibe Çiftçi, oğlu Rojhat Çiftçi'nin 5 yıl önce terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırıldığını ve büyük oğlu 4 çocuk babası Sami Çiftçi'nin de örgüte destek vermediği gerekçesiyle kaçırılarak şehit edildiğini söyledi. Anne Çiftçi, “Bugün, bizim 1000 günümüzdür. 1000 gün, 1000 gün üstünde geçse de biz evlatlarımızı onlardan almadan buradan gitmeyeceğiz. Diyarbakır anne ve babaları HDP ve PKK’nın belini kıracak” şeklinde konuştu. "9 AY KARNIMIZDA TAŞIDIĞIMIZ ÇOCUKLARIMIZI İSTİYORUZ" Evladı Mehmet Tokay için eylemine kararlı bir şekilde devam eden anne Sadiye Tokay, “Ben, 2014’te de HDP-PKK’ya karşı başkaldırdım. Dağkapı Meydanı’nda eylem yaptım. Biz, eylemimizde kararlıyız. 1000 gün geride kaldı. 100 bin günde geride kalsa biz onların kapısından kalkmayacağız. 9 ay karnımızda taşıdığımız çocuklarımızı istiyoruz. Onları burayı terk etse de biz onların peşindeyiz. HDP’nin peşini bırakmayacağız. Doğru adrese gelmişiz. PKK dağdan gelip çocuklarımızı götürmedi. HDP aracılığıyla bizim çocuklarımızı onlara parayla sattı. Onlar suçlu olduğu için kapılarını kapattı. Suçlu insanlar kaçıyor” ifadelerinde bulundu. "BİZ, PKK VE HDP'NİN İÇ YÜZÜNÜ BÜTÜN DÜNYAYA GÖSTERDİK" PKK tarafından zorla dağa kaçırılan Yusuf Begdaş'ın babası Celil Begdaş, “Değil 1000 gün, 10 bin senede geçse biz bu HDP’nin kapısından kalkmayacağız. Biz, PKK ve HDP’nin iç yüzünü bütün dünyaya gösterdik. Bunlar bütün ailelerin evini yıktı. Burası meclis kapısı, arkası Kandil kapısı” dedi. Oğlu Özkan için evlat nöbetinde olan baba Süleyman Aydın ise, 1000 gündür halkın çocuklarını çalan partinin önünde olduklarını söyledi. Oğlunun daha 15 yaşında olduğunu belirten Aydın, “15 yaşındaki oğlum, 7 yıldır ölmüş mü, kalmış mı bilmiyorum. Oğlum, HDP tarafından kandırılmıştır. Ben, oğlumu HDP’den almadan asla buradan kalkmayacağım. 1000 yılda geçse evladımı almadan kalkmayacağım. 301 aile anne baba olarak bütün terör ve terör yandaşlarına bedeliz” şeklinde konuştu. Öte yandan, evlat nöbetinde olan polis ve asker ailelerinin evlatları, 13 Şubat 2021'de terör örgütü PKK tarafından Gara'da katledilen 13 şehit vatandaş arasındaydı.

1 yıl önce

Büyük operasyonda yeni gelişme! Tek seferde ele geçirilen en yüksek metamfetamin…

İstanbul’da tarihin en büyük metamfetamin operasyonunda tutuklanan kişi sayısı 12’ye yükseldi. Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığınca uyuşturucu kaçakçılığına yönelik soruşturma kapsamında harekete geçen İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, elebaşılığını R.K’nin yaptığı İranlı şebekenin, yasa dışı yollardan yurda soktuğu kimyasal maddelerle yüklü miktarda metamfetamin üreterek piyasaya süreceğini tespit etti. 12 İRANLI ŞÜPHELİ GÖZALTINA ALINDI Soruşturma kapsamında 3 farklı tarihte Beykoz, Bahçelievler, Bayrampaşa, Esenyurt, Büyükçekmece ve Güngören’de düzenlenen operasyonlarda 12 İranlı şüpheli gözaltına alındı. Beykoz’daki “uyuşturucu çoğaltım merkezi” olarak kullanıldığı belirtilen villa ile diğer adresler ve araçlarda yapılan aramalarda 1 ton 317 kilogram metamfetamin, 123 kilo 900 gram kimyasal madde ile suçtan elde edildiği değerlendirilen 517 bin 430 lira, 19 bin 398 dolar ve 2 bin 350 avro ele geçirildi. Şebeke elebaşı R.K. ve “doktor” olarak tabir edilen 2 uyuşturucu üreticisinin de aralarında bulunduğu 5 şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildikleri adli makamlarca tutuklandı. Daha önce tutuklanan 7 zanlıyla toplam tutuklu sayısı 12’ye yükseldi.

1 yıl önce

İstanbul Valiliğinden yarın için 'toplu ulaşım araçları kullanılması' önerisi

Valilikten yapılan açıklamada, İstanbul'un Fethi'nin 569. yıl dönümü kutlamaları kapsamında Bakırköy'de yarın saat 16.00'da Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi Temel Atma Töreni'nin gerçekleştirileceği hatırlatıldı. Katılımcı yoğunluğu nedeniyle trafik akışının aksamaması için yarın 13.00-20.00 arasında; Havuzlu Kavşak-Florya Kavşağı arası, Yeni Havalimanı Caddesi, Bakırköy-Zeytinburnu Sahil Yolu, Basın Ekspres ve D-100 kara yolundan Atatürk Havalimanı'na gidiş istikametleri yerine alternatif güzergahların kullanılmasının önem taşıdığı belirtildi. Valilik, yarın kentin farklı ilçelerinde yapılacak kültür-sanat etkinlikleri dolayısıyla da trafik yoğunluğu yaşanabileceği uyarısında bulundu. Çekmeköy, Esenyurt, Küçükçekmece, Maltepe ve Şişli'de konser ve çeşitli etkinlikler düzenleneceği kaydedilen açıklamada, "Konserler ve kültür-sanat etkinliklerine katılımlar nedeniyle oluşabilecek trafik yoğunluğunun azaltılması için vatandaşlarımızın alternatif güzergahları ve özellikle toplu ulaşım vasıtalarını kullanmalarında fayda bulunmaktadır." ifadeleri kullanıldı.

1 yıl önce

Muğla'da yelkenli teknede 35 düzensiz göçmen yakalandı

İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri Karadere Mahallesi sahilinden bir grup göçmenin tekneye bindiği ihbarı üzerine harekete geçti. Durumun bildirilmesi üzerine bölgeye Fethiye ve Göcek'ten sahil güvenlik ekipleri sevk edildi. Mahalle açıklarında durdurulan teknede, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 35 Afgan uyrukluyu yakalandı. Organizatör oldukları iddiasıyla teknede İ.K, B.G. karada ise tekneyle bağlantılı olduğu belirlenen H.Ş.K, S.Ç. ile A.T. gözaltına alındı. Düzensiz göçmenler, işlemlerinin ardından İl Göç İdaresi Müdürlüğüne gönderilecek. Gözaltına alınan 5 şüphelinin işlemleri devam ediyor.

1 yıl önce

İçişleri Bakanı Soylu: Türkiye coğrafyaya umut olan bir anlayışı ortaya koymuştur

Soylu, AK Parti Genel Merkezi'nde İnsan Hakları Başkanlığı tarafından düzenlenen, "81 İl Kurum Ziyaretleri Değerlendirme Toplantısına" katıldı. Birçok kürsüde konuşma imkanına sahip olmalarına rağmen, AK Parti'deki kürsülerin kendisini her zaman heyecanlandırdığını belirten Soylu, toplantının düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. Konuştukları meselenin Hazreti Adem'den bugüne kadar insanlığın en temel meselesi olduğunun altını çizen Soylu, şöyle devam etti: "Doğduğumuzda ailelerimiz hayırlı insan olmamız konusunda dua etmiştir. Bir hayırlı insan kavramı var. Öldüğümüzde musalla taşında ise yine bizim için hak, helal kavramları var. Onun için insanoğlunun karşı karşıya kaldığı bu süreçte, inancına göre, değerlerine göre, gelenek göreneklerine göre, yaşadığı çevreye göre attığı adımlar ilk insandan bugüne kadar devam etmektedir. Benim şahsi bir değerlendirmem var. Ben ilk insandan bugüne kadar insan davranışının, ne kadar tekamül olursa olsun değişmediği kanaatine varanlardanım. Yollar değişebilir, mekanlar değişebilir, insanların giysileri değişebilir ama insan davranışının, insan refleksinin değişmediği kanaatindeyim. Cenab-ı Allah insanı ilk yarattığında da mükemmel bir varlık olarak yarattı, bugün de mükemmel bir varlık olarak devam ediyor. O günkü aklı, fikri neyse, bugün de aynıdır." Batı'nın küresellik dayatmalarına karşın 21'inci asrın, vekalet savaşlarıyla, kitlesel göçlerle başladığına dikkati çeken Soylu, "Tam da 20'nci yüzyılın son çeyreğinde sınırların ortadan kalkmasını ortaya koyan AB, kendi içerisinde ortak para birimi, kendi içerisinde ortak vatandaşlık kavramından uzaklaşıldığı yepyeni bir döneme girdi. Ürkmeye ve korkmaya başladı. Açılan, sınırlarını kaldıran Batı, dünyada başlayan göç dalgalarına karşı korunmacı, sınırlarını kapatan bir tavra sürüklendi." diye konuştu. "TAYYİP ERDOĞAN, BU ÜLKENİN VE BU MİLLETİN BÜYÜK ONARICISIDIR" Göç, enerji krizi gibi meselelerin uluslararası meseleler olduğunu ve devam edeceğini aktaran Soylu, Afganistan'ın, Pakistan'ın, Afrika'nın, Libya'nın, Yemen'in, Lübnan'ın önümüzdeki 25 yılda da düzelmeyeceğine dikkat çekti. Vekalet savaşlarının devam edeceğini ve Batı'nın sorunlarını Doğu'ya yıkmak üzere on yıllardır uyguladığı bütün politikalarını da aynı şekilde uygulamaya devam edeceğini söyleyen Soylu, sınırları aşan suçların da süreceğini kaydetti. Soylu, "Aslında 20'nci yüzyılın çeyreğinde Batı'nın bize sunduğu dünya güzellemesinin bir sanal güzelleme olduğu ve Batı'nın büyük bir tiyatro oynadığı ortaya çıkmıştır. Şu cümleyi unutmamanızı istirham ederim, Doğu'nun altı zengin Batı'nın üstü zengin. Doğu'nun üstü fakir, Batı'nın altı fakir. Dünya yüzyıllardır aynı süreci yaşamaktadır. Aynı süreci yaşamaya devam etmektedir." dedi. Bu süreçte, terörle, gecelik yüzde 8 bin liralık faizlerle terbiye edilmeye çalışılan bir Türkiye tablosu olduğunu ifade eden Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Dışardan parmak sallanan bir Türkiye tablosu söz konusuydu. 'Siz yapamazsınız' diye öz güveni alınan bir Türkiye tablosu söz konusuydu. Hem demokrasi alanında hem kalkınma alanında önü kesilen bir Türkiye vardı. Biz şunu yaptık, Türkiye'yi fay hatlarıyla bölmeye çalışan bu fay hatları üzerinden sürekli, her sıçrama anımızda, her sevinç anımızda, bu fay hareketlerimizi tetikleyerek bizi harekete geçirmeye çalışan ve bir birimize düşürmeye çalışan, Alevi-Sünni, Türk-Kürt, laik-anti laik gibi aslında bu toplumun hasletleri içinde olmayan bir anlayışı sürekli ortaya koymaya çalıştılar. Tayyip Erdoğan sadece AK Parti'nin Genel Başkanı değildir, sadece Türkiye'nin Cumhurbaşkanı da değildir, tarihimizin bütün travmalarını örtmeye çalışan ve sadece bugünün şehir hastanelerini, bugünün büyük köprülerini, bugünün büyük kalkınma projelerini yapmaya çalışan bir kişi olmasının yanında bu ülkenin ve bu milletin büyük onarıcısıdır." Bugün gelinen noktada kimsenin hayat tarzına bir müdahalede bulunulmadığının, herkesin kendini ifade edebildiğinin altını çizen Soylu, oluşturulmak istenen korku iklimine karşı bugün bambaşka bir Türkiye olduğunu söyledi. "BUGÜN HERKES KENDİSİNİ ÇOK RAHAT İFADE EDİYOR" Bu ülkede "Alevi" demenin yasak olduğu dönemler yaşandığına işaret eden Soylu, şöyle konuştu: "Bugün herkes kendisini çok rahat bir şekilde ifade ediyor. Sadece ifade etmiyor, eşit vatandaşlık kavramı içinde bunu sağlamaya çalışıyor. Ben İstanbul'da doğdum büyüdüm ve o zaman 'Ben Kürdüm ama' cümlesini defalarca duyduk. Sanki Kürtlük sıkıntılı bir kavram. Bu ülkede birçok kereler minibüsten indirilerek kimliklerine bakarak ayrıştırıldığı bir tabloyu defalarca yaşadık. Bugün öyle değil. Bugün Türkiye'nin 81 vilayetinde hiç kimse etnik kökeni, mezhebi dolayısıyla farklılaştırılmayan, eskinin travmalarına rağmen, devletin kesinlikle böyle bakmadığı bir tablo ile karşı karşıyayız. Bu devrimler nasıl oluştu? Bu gördüğünüz kadrolar sayesinde. Bunlar öyle kolay işler değildir. Bugün Türkiye AK Parti sayesinde, Cumhur İttifakı sayesinde, Türkiye'de, dünyada bütün saldırılara karşı, etrafımızda terör coğrafyası olmasına rağmen, Batı'nın acımasız sınırlamalarına rağmen, dünyaya ümit veren, dünyaya umut olan, etrafındaki coğrafyaya umut olan bir anlayışı ortaya koymuştur." "BİR ANNE, TRT RADYO FREKANSINDAN EVLADINA SESLENDİ" Yarın Diyarbakır Annelerinin nöbetinin 1000'inci günü olduğunu bildiren Bakan Soylu, dünyanın hiçbir yerinde hiçbir sürecin böyle işlemediğinin altını çizdi. Bu sürecin tamamen doğal geliştiğini belirten Soylu, bir annenin çocuğunu terör örgütüne katmak isteyenlerin, HDP binasında olduğunu bildiği için oraya olan itirazından ve diğerlerinin bu itiraza katılmasından bu sürecin geliştiğini söyledi. Onlarca annenin evladına kavuştuğunu hatırlatan Soylu, bir annenin evladına kavuşmasıyla ilgili yeni yapılan bir çalışmaya ilişkin şunları kaydetti: "Bir ailenin çocuğu terör örgütünde sınırlarımız içerisindedir. Annesinin dilinden mektuplar yazılır, onun hangi bölgede olduğu bilindiği için binlerce mektup helikopterlerle o bölgeye atılır. Annesinin oğlunu özlediği, onu bir vesile ile görmek istediği, bu işin bir sonunun olmadığını ifade eden bir mektup. Aslında içinde annenin göz yaşları vardır. Sonra, ufak bir irtibat kurulur, ardından TRT Radyo üzerinden, orda TRT Radyo dinlendiği istihbaratı üzerine annenin sesi, evladına seslenmesi radyo üzerinden frekans bozularak o bölgeye günlerce yayın yapılır ve çağrılar devam eder. Anne pes etmez, devlet pes etmez ve netice itibarıyla bundan 4 gün önce evlat ve anne evlerinde buluşturulur. Bu aslında Sayın Cumhurbaşkanımızın, iklimini ortaya koyduğu yeni Türkiye'nin en önemli insan manzaralarından bir tanesidir." Soylu, 1,5 yıl içerisinde 1585 Cemevi'ni ziyaret ettiklerini aktararak, "Cumhuriyet tarihinde, yine Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu ilk 'Alevi Açılımı' diye nitelendirdikleri ama toplumsallaştırdığı, kimsenin ötekileştirilmediği bir anlayışı biraz daha altını tahkim ederek yaptık. Arkadaşlarımız gittiler oturdular, sohbet ettiler. Talepleri toplanarak, şu ana kadar yüzde 75-80'i yapılarak, onlara ulaşılmaya çalışıldı." dedi. Roman Açılımı ve diğer yapılan açılımlara da değinen Soylu, "Cumhuriyet tarihinde azınlıklarla bu kadar ilişki kuran bir anlayış ortaya konulmamıştır. Bu da Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti tarzı siyasetin sonucudur." diye konuştu. "GELEN TALEPLER, İSTEKLER, DEĞERLENDİRMELER BAKANLIKLARIMIZA İLETİLDİ" AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta da yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi. Başkanlık olarak "önce insan" temelinde politikalar ürettiklerinin altını çizen Usta, şunları kaydetti: "İnsan haklarının gelişmesi, korunması ve daha yaygın hale gelmesi adına attığımız yerinde adımlarımız, politika çalışmalarımız, eğitim programlarımız, süreli yayınlarımız, istişare toplantılarımız, raporlarımız, sosyal medya çalışmalarımız, hukuki süreç takiplerimiz ve 81 il eşzamanlı faaliyetlerimiz ile sağlamlaştırmayı amaçladık, amaçlıyoruz. Buradan hareket ile gerçekleştirdiğimiz tüm çalışmaları biz insan için yaptık. Çünkü biz daha adil bir dünyanın mümkün olduğuna inananlarız." 81 İl İnsan Hakları Başkanlıkları olarak ilçe kaymakamlıkları, il jandarma komutanlıkları, emniyet müdürlükleri gibi birimleri ziyaret ettiklerini aktaran Uslu, "Gelen talepler, istekler, değerlendirmeler Bakanlıklarımıza iletildi. İnşallah çözüm bulma yolunda kıymetli Bakanlarımız gayet gösterecektirler." diye konuştu.

1 yıl önce

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan TEKNOFEST Azerbaycan'da net mesaj: Habis gözlülere verecek tek karış toprağımız yok!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in davetine icabetle günübirlik ziyarette bulunacağı Azerbaycan'a gitti. Erdoğan "Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali TEKNOFEST Azerbaycan'ın Seçkin Gözlemci Günü'ne iştirak etti.  Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Bakü'deki TEKNOFEST etkinliğinde önemli açıklamalarda bulundu. ALİYEV: TÜRK SİHA'LARININ ÖNEMİNİ BİLMEYEN YOKTUR Selçuk Bayraktar gençler için bir örnektir. SİHA'ların rolünü dünyada bilmeyen yoktur. Türkiye'nin artan gücü bizi de güçlendirir. Türkiye'nin uğurlu gelişmesi, inşası, Recep Tayyip Erdoğan'ın adı ile bağlıdır. Aziz kardeşim Erdoğan'a ve tüm konuklarımıza memnuniyetlerimi bildirmek istiyorum. Türkiye ile Azerbaycan bundan sonra ileri gidecektir. Yaşasın Türkiye-Azerbaycan kardeşliği. Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan satır başları: Sayın Cumhurbaşkanı, aziz kardeşim, kıymetli misafirler sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Can Azerbaycan'ın bağımsızlık gününde sizlerle beraber olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Bağımsızlığın nasıl kazanıldığını çok iyi bilen bir vatanın evladı olarak bağımsızlık gününüzü tebrik ediyorum. Rabbim aziz şehitlerimizin ruhları şad eylesin. İki hafta önce Rize-Artvin Havalimanı'nın açılışını aziz kardeşim Sayın Aliyev ile birlikte gerçekleştirmiştir. Bugün ise bu güzel başkentte, Bakü'de bir başka tarihi buluşmaya yine birlikte imza atıyoruz. Azerbaycan'a samimi misafirlikleri için teşekkür ediyorum. TEKNOFEST'i gerçekleştiriyoruz. Aziz Sancar hocamıza bu gurur günümüzdeki heyecanımızı paylaştığı için teşekkür ediyorum. Bir millet, iki devlet, tek festival şiarıyla hareket ediyoruz. Her birinize kalbi sizinle çarpan gençlerimizin selamını getirdim. 85 milyonun selamını getirdim. Karşılaştığı onca haksızlığa hukuksuzluğa rağmen Azerbaycan ile iftihar ediyoruz. Azerbaycan'ın her bölgesine selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Bugün bir kez daha burada vücut bulan kardeşliğimizi Rabbim daim eylesin. Bu yıl diplomatik ilişkilerimizin yeniden tesisinin 30. yıldönümü büyük bir gururla tesis ediyoruz. Birlik ve beraberliğimizi daha da perçinliyoruz. Her ne kadar diplomatik münasebetlerimiz 30 sene önce kurulmuş olsa da kader birliğimiz tarihin derinliklerine kadar uzanmaktadır. Yüreklerimiz ve bileklerimiz ortak mücadelemizde tekrar beraber olmuştur. Aramızdaki muhabbetin gücünü merhum Bahtiyar Vahapzade'nin dizeleriyle ifade etmek isterim: Bir ananın iki oğlu, bir amacın iki kolu, o da ulu, bu da ulu, Azerbaycan-Türkiye. Dinimiz bir, dilimiz bir, ayımız bir, yılımız bir, aşkımız bir, yolumuz bir, Azerbaycan-Türkiye. Evet bizler melali de, sevinci de bir olan, özde kardeş olan iki devletiz, iki halkız. Tıpkı Türkiye gibi burası bizim de vatanımızdır. Aynı şekilde Türkiye'nin her bir karışı da sizlerin vatanıdır, yurdudur. Türk milletinin kalbindeki Azerbaycan sevgisini kim söküp atabilir? Gönüllerimiz arasına kim sınır çizebilir? Ellerin yurdunda çiçek açarken bizimle kar geliyor kardeşim. Bu hududu kimler çizmiş kalbime, dar geliyor kardeşim. Biz gönüllerimize çizilen hudutları yıkarak bugün birlikteyiz. Nerede bir kardeşimiz varsa orası bizim yurdumuzdur. Türkiye-Azerbaycan olarak bu anlayışla ilişkilerimizi stratejik ortaklığa, geçtiğimiz yıl da stratejik müttefikliğe çıkardık. Geniş bir yelpazede güçlü işbirlikleri kurduk. Selçuk kardeşime, ağabeyine, Bayraktar ailesine, AKINCI zirve noktasında olan bir SİHA ve İstanbul'dan buraya no-stop uçmak üzere o da bir rekora imza attı. Çok daha farklı gelişmeler inşallah olacak. Biz tehditle korkutulanlardan olmadık, olmayacağız. Meşru davamızı savunmaktan geri durmayacağız. Azerbaycan gençlerinin yeteneklerini sergilemesi için burası önemli bir platform. Kimsenin toprağında gözümüz olmadığı gibi habis gözlülere verecek tek karış toprağımız da yoktur.

1 2 ... 493 494 495 496 497 498 499 ... 949 950
Server Error
500
Server Error